DENEME
Giriş Tarihi : 18-04-2023 17:33   Güncelleme : 26-04-2023 15:28

Bayramımız Bayram Ola

Yazan: Yusuf Sarıkaya -BAYRAMIMIZ BAYRAM OLA

Bayramımız Bayram Ola

BAYRAMIMIZ BAYRAM OLA

Sayılı günler geldi geçti. On bir ayın sultanı ayrılmak için hazırlığa başladı. Bayramımız bayram ola.

Rahmet, mağfiret günlerini geçtik, kurtuluş ve felaha erme zamanına ulaştık. Bayramımız bayram ola.

İftar dedik, sahur dedik. Konu dedik, komşu dedik. Bayramımız bayram ola.

Pideler, çörekler, börekler, tatlılar ayrı bir koku saldı akşam iftarına yaklaşırken. Daha iyi anladık nimetlerin kadrini kıymetini. Bayramımız bayram ola.

İftar sofralarını israf sofraları yapmamaya özen gösterdik. Artan bir şey olursa da onu çöpe değil hayatın bir parçası olan hayvanlara ikram eyledik. Bayramımız bayram ola.

Depremzede ve garip gurebayı sofralarımıza konuk ettik. Onlara sofra açtık Bayramımız bayram ola.

Cennet kapıları aralandı, cehennem kapılarına kilit vuruldu. Şeytan ve şeytanlaşmış düşünceler zincire vuruldu. Bayramımız bayram ola.

Sohbetlerimizde Rabbimizi andık, O’na arz ettik hal-i pür melalimizi. Peygamberimiz başta olmak üzere tüm peygamberler, sahabeler, salih insanlar, şairler, edipler, şiirler, naatlar konuk oldular vaazlarımıza. Bayramımız bayram ola.

Teravihle rahatladık, teheccüdle rabbimize yakınlaştık. Bayramımız bayram ola.

Kimi camide kısa sûreler okunarak kılındı teravih,  kimi yerde hatimle. Hepsinde ayrı bir coşku seli oldu. Bayramımız bayram ola.
Hamdeleler. Salavatlar, tekbirler. Tehlillerle coştuk her iki veya dört rekâtın sonunda. Itri konuk oldu camilerimize. Bayramımız bayram ola. 

Canımızın orucu fitre ile malımızın borcu zekât ile temizlendik. Oruç tutamazsak fidye verdik. Bayramımız bayram ola.

İmsak ile başladık güne, sabah namazı ile vardık huzura. Gün boyu yemeden içmeden, gıybetten kötü sözden kaçtık. Bayramımız bayram ola.

Kur’an okuyup hatim yaptık, topluca mukabele eyledik, semalara vahiy nefesleri üfledik. Bayramımız bayram ola.

İftar sofralarında bulunduk aile boyu. Komşulara konuk olduk. Komşuları konuk ettik. Bayramımız bayram ola.

Bir tas çorba ile de olsa komşumuzu düşünüp suyunu fazla kattık ikram için. Bayramımız bayram ola.

Teravihlerde arka saflarda koşuşturan, kıkır kıkır gülen cennet kuşları ile doldu camilerimiz. Bayramımız bayram ola.

Ezan dinledi kulaklarımız iftarda ve imsakta. Dua ettik orucumuzu açmaya veya niyet ettik oruca başlamaya. Bayramımız bayram ola.
Tut dedik oruç bizi, tut ve kalkan ol.

Yanlışımıza, nefsi isteklerimize, sıradanlaşmış hatalarımıza kalkan ol ve tut bizi oruç dedik. Bayramımız bayram ola.

Bazı bölgelerde top sesleri çınladı orucumuzu açmak için. Ramazan davulları, manileri kalktık sahura ailemizin en küçükleri ile. Bayramımız bayram ola.

Ramazan; iki anlam taşır dedi hocalarımız. Güz mevsiminde yağan yağmurun tüm çevredeki kirleri yok ettiği gibi siz de oruçla temizlenerek mezun olun Ramazan Mektebinden. Ya da, sert kayaların güneşte eriyip yumuşak kuma dönüşü gibi siz de sertliklerinizi, kabalıklarınızı, kırıcılıklarınızı ve sivriliklerinizi terke dip yumuşak kum gibi bitirin Oruç Mektebini. Bayramımız bayram ola.

İçinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha üstün geceye ulaştık. Adı Kadir veya Kader Gecesi oldu. Hep birlikte ellerimizi semaya, yüreğimizi Yaradan’a çevirdik: “Allah’ım sen affedicisin, beni de, bizi de affet” dedik temiz bir yakarışla. Bayramımız bayram ola.

Kimimiz umrede, kimimiz Mescid- Aksa’da, kimimiz Aysofya-i Kebir camiinde, kimimiz de mahalle camimizde karşıladık ramazanı. Bu mübarek mekânlarda kaldırdık ellerimizi semaya. Bayramımız bayram ola.

Filistin’deki Yahudi zulmü ağzımızın tadını kaçırdı. Bir kez daha zulmü lanetledik oruç ağızla. Bayramımız bayram ola. 

Çadırlarda iftar ve sahur yapan kardeşlerimize kavli ve fiili dualar ettik. Onlar üşüdüklerinde biz de sıcak evlerimizde üşüdük. Bayramımız bayram ola.

İ’tikaf ile parantez açtık geçmişimize. İçe kritik bakış yaptık. Ne idik, ne olduk? Olduk mu, öyle mi kaldık acaba? Kazanımlarımız devam edecek mi, etmeyecek mi? Bir dahaki ramazana kadar sen sağ, ben selamet mi diyeceğiz? Yoksa bu kazanımlarımızla ramazanın yeniden gelişini hasretle mi bekleyeceğiz? Buna cevap aramkatır i’tikaf.

Hanımefendiler evlerinin bir köşesinde dalar bu iç hesaplaşmaya, beyefendiler en yakın camide. Oruçlu olarak. Bir hafta, birkaç gün, bir gün hatta iki vakit arası olsa bile. Bayramımız bayram ola.

Saflar daha sık tutulur. Sabah namazı sonrası herkes yeniden safa durur. Özenle hazırlanmış, özenle giyinmiş, yanında çocukları ile hazır bekler kürsüdeki vaazı. Vaiz birlikten bahseder. Beraberlikten ve kardeşlikten bahseder.

Fitnenin, bozgunculuğun ve yalanın toplumu nasıl çürüttüğünden söz eder. Ülke bütünlüğünün önemini vurgular genelde.

Ülkenin menfaatinin kişisel menfaatten önde geldiğini hatırlatır. Ülkemize hayırlı hizmetler sunanlara dua eder. Şehitlerimize, gazilerimize geçenlerimize dua eder. Dargınları barıştırıcı sözler söyler. El ele, gönül gönüle musafaha edilir. Küçükler büyüklerin elini öperek bir hareketlilik başlar namazdan ve hutbeden sonra. Bayramımız bayram ola.

Akraba ziyaretleri, çocuklar için hazırlanmış harçlıklar, şekerler, çikolatalar artık bayramın diğer bereketi olarak sürer gider. Yeni bir bayrama ulaşıncaya kadar tadı damakta kalır bu muştulu günlerin. Bayramımız bayram ola.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi