ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 17-11-2022 19:18

Bahçevan Şener'le Mübarek İncir Ağacı

Yazan: Necla Engin - BAHÇEVAN ŞENER'LE MÜBAREK İNCİR AĞACI

Bahçevan Şener'le Mübarek İncir Ağacı

BAHÇEVAN ŞENER'LE MÜBAREK İNCİR AĞACI 

Komşuların tavsiye ettiği iki bahçevan memleketlerine gittiğinden ağaçları budama işi bayramdan sonraya kaldı.

Kömürlükte de atılması gereken bir yığın paslı alet edavat var. Hepsi rahmetli dedemin gençliğinden kalma. Bayram öncesi bu işleri halletmek istiyordum. Son sağnak yağmurları yiyen kirazlar dallarında çürüdükten sonra bir kaç dalı kestirip pencerelerden güneş sızdırmak sûretiyle, yaz günü gölgede buz kesen evimizi ısıtmak ve kömürlüğü ayıklatmak gayesiyle Eserikli Şener, diye birini bulup çağırttık, bekledik ve geldi.

Eserikli denmesinin sebebi bu adam sabahtan akşama kadar çalışmazmış, sıkılınca gider ertesi gün gelip işi bitirirmiş. Başında fötr şapkası, yüzündeki çizgilerden yaşı kestirilemeyen, bir görünüp bir kaybolan sarışın bir Quasimodo. O geldiğinde bahçe kapısı kilitli, anahtarı iç taraftaydı. Kapıya vurmadan, seslenmeden hırsız vari bir takdikle kapıyı açmış olsa gerek ki bahçenin ortasında ansızın bitiverdi.

Onun destursuzluğuyla afalladıksa da bozuntuya vermedik. Evvela kömürlüğü gösterdim, "İşine yarayanları al götür." dedim, o da hemen işe girişti. Bir saat kadar ayıkladı evine götürdü sonra yine geldi yine gitti evin arka tarafında dolaştı. Bahçede her yere baktı.

Bizim göremediğimiz birşeyleri arandı durdu. Bir saat kadar ortadan kayboldu. Tekrar geldiğinde kirazla dutun dallarını gösterdim. Sanıyorum ki kesme makinesiyle gelecek, el testeresiyle, 'hart hurt' işe girişti. Nasıl da marifetli.

Lâkin çatıyı örten incir ağacını kökünden kesmesini isteyince dananın kuyruğu koptu, birden yüzü degişti. "Olmaaaaz” deyivermesin mi? "Niye ki" deyip duraksadım, "İncir ağacı kesilmez günahtır." dedi. "Neden günahtır?" "Mübarek ağaç, hem kesilmez hem odunu yakılmaz.
Kendiliğinden çıkar kendiliğinden büyür meyvesi de mübarek. Ne istiyorsun incirden ne güzel ağaç!" O böyle dedikten sonra söyleyecek söz bulamadım.

Para da istemedi çekti gitti.
Arkasından seslendim, "İşime yarayanları aldım." diye bağırıp tabana kuvvet yokuşu çıktı. İncirin gölgesinde durdum. Bayrama kadar Şener' i bulup, "İncirin dibinde sürü sürü cin var hem de hepsinin ayakları ters."diyeceğim. " "Sabaha kadar cinler bahçede koşuşuyor." diyeceğim. "Bu incir kesilmezse çoğalıp evlere kadar girerler." diyeceğim.

Bakalım kesecek mi, kesmeyecek mi? Mübarek incir ağacımızı... 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi