DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Gevher Aktaş Demirkaya
Gevher Aktaş Demirkaya
Giriş Tarihi : 07-10-2025 18:08

Kitabın Yankısı / Sessizliğin İçindeki Söz

Eskiden bir doğum günü, yalnızca pasta ve mumlarla kutlanmazdı. Masanın üzerine iliştirilen bir kitap; içinde kelimelerden bir dünya, satır aralarında bir armağan saklardı. Kitap hediye etmek, bir kalbe pencere açmaktı; bir düşünceyi, bir inancı, bir ışığı sunmaktı. Çünkü bilinir ki kelimelerin de bir rengi, bir kokusu, bir sesi vardır. Okuyan duyabilir ancak.

Flilozof ve Sosyolog Herbert Spencer’ın dediği gibi: “Bir insanın değeri, okuduğu kitapların değeriyle ölçülür.” Bu söz artık uzak bir çağın yankısı gibi gelse de hâlâ gerçeğin kendisidir. Çünkü bir kitabın kapağını araladığınızda, yalnızca bir hikâyeye değil, kendinize doğru bir yolculuğa başlarsınız.

Sayfalar ilerledikçe, değişirsiniz. Biten her kitap, içinizde yeni bir başlangıç olur. Aynı insan olarak kapağını kapatamazsınız artık. Okumak; bakmakla görmek arasındaki uçurumu kapatır. Kabalığın ortasında zarafeti bulur, hoyratlık içinde bir çiçeğin inceliğini keşfedersiniz. Oysa bugün, birine kitap hediye etmek pek rağbet görmüyor. Değer bilinmediğinden değil, değer vermek unutulduğundandır. Çünkü artık elimizden hiç bırakmadığımız cep telefonları, masanın üstünde bilgisayar var.

Meraklı olan, o cihazlardan yararlanıyor. Kutsal kitabımızda İlahi bir emirdir: “İkra!”; yani, “Oku!” Ama unuttuk. Oysa kitap korkuturdu zalimi. Emile Zola’nın dediği gibi, “Pırlantadan vergi alınmazken, kitaptan alınırdı.” Çünkü kitap, zihni özgürleştirir; özgür zihin ise boyun eğmez. Ve bu yüzden korkulandı.

Sahaflar Çarşısı’na gittiğim zaman, bir kitap fuarında sergilenen o eski fotoğraf gelir aklıma. Fotoğrafta, İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma bombalanmış bir kütüphane vardı.

Duvarlar yıkık, raflar paramparça. Ama üç adam, o yıkıntıların ortasında ellerinde kitap, ayakta kitap okuyorlar. Bombalar düşmüş, şehirler yanmış. Ama kitaplar hâlâ ayakta. Onlar, savaşın ortasında barışı okuyorlar. Sözün gücüyle kötülüğe başkaldırıyorlar. Çünkü bilirler ki: Bir toplumun ilerlemesi, aydınlanması istenmiyorsa önce kitaplar yakılır, sonra insanlar. 

Bugün benim en çok sevdiğim kitap kokusundan uzaklaşan nice kalabalık var. Ama hâlâ bir yerlerde o kokuyu sevenler de var. Bazı insanlar, bombalar düşerken bile kitap okur. Çünkü bilirler ki savaş, önce düşünen, bilen beyinlere saldırır.

Bugün kitap kokusundan uzaklaşanlar olsa da  hâlâ bir yerlerde, gecenin sessizliğinde bir lamba ışığı altında kitap okuyan insanlar da var. Onlar sayesinde hâlâ umut var.

Kitap sadece geçmişin değil, geleceğin de anahtarıdır. Okumayı seçenler, yalnızca bilgiyle değil, insanlıkla da beslenir. Çünkü kitap, yalnızca bir kâğıt değil; bir ruhtur. İnsana aittir.

Herkese bir kitap kadar sıcak, bir satır kadar derin, bir cümle kadar umut dolu günler diliyorum. Selam, saygı ve sevgilerimle. 

***

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA