SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 16-04-2022 21:50

Serpil Yalçın: Şiirlerimi Herkes Aşk Şiiri Sansa da...

Söyleşi: Nalan Engin - FACEBOOK TRUVA KİTAP KULÜBÜ GELENEKSEL KIRMIZI KOLTUK SÖYLEŞİSİ: KONUK:  ŞAİR, YAZAR SERPİL YALÇIN

Serpil Yalçın: Şiirlerimi Herkes Aşk Şiiri Sansa da...

FACEBOOK TRUVA KİTAP KULÜBÜ GELENEKSEL KIRMIZI KOLTUK SÖYLEŞİSİ: KONUK:  ŞAİR, YAZAR SERPİL YALÇIN

Bu haftaki konuğumuz Truva Kitap Kulübümüzün güzel şairi  Sevgili  Serpil Yalçın.

Kendisine ve kitabına dair bu güzel söyleşimizi gelin hep birlikte okuyalım. 

HEMŞİRELİK MESLEĞİNDE 20 YILIMI BİTİRDİM 

-Serpil hanım bize kendinizi tanıtabilir misiniz? Serpil Yalçın kimdir?

-1980 doğumluyum. Polis memuru bir babanın dört çocuğundan ortanca olanıyım. Evliyim İki çocuğum var. Kitap haricinde yazılı olan her eseri okumaya çalışan, arada  da yazan biriyim. Hemşirelik mesleğinde yirminci yılımı geride bıraktım. Tam bir ev kuşuyum aslında kalabalıklardan pek fazla hoşlanmam hatta gerilir, daralırım. Yeni yerleri gezip dolaşmayı ise çok severim.

KÜÇÜK YAŞIMDAN BERİ DEVAM EDEN TAKINTIM 

-Şiirle tanışıklığınız ve şiire olan ilginiz ne zamandan beri mevcut?

-Aslında bu soruya verilecek bir cevap ne desem havada kalacak. Biliyorsunuz seksen milyonluk nüfusu olan ülkemizin, doksan milyonu şairdir . Genlerimizde var  en başında, ozanlarımız, deyişlerimiz, atasözlerimiz var. İnanılmaz zengin bir kültüre ve geçmişe sahibiz bu yüzden hepimiz biraz şiir ile ilgileniriz. O yüzden bu sorunuza verebileceğim net bir cevap maalesef yok.
Ama küçük yaşlardan beri devam eden bir takıntım var. Yabancı bir şarkı,  hoşuma gittiyse ilk işim sözlerine bakmak olur. İnsanların duygularını ifade ediş şekilleri hep ilgimi çekmiştir.

-"Aşk mısın Yağmur mu" isimli kitabınızda ki şiirler de birbirinden farklı temalar islemişsiniz. Özellikle okurken dikkatimi çeken bir şey var ki herkesin gözünden yazabiliyor olmanız . Mesela "Bir Kadın" adlı şiirinizi okuyan bir okuyucu, bir erkeğin kaleminden yazılmış olduğunu düşünür. Bu empatiyi nasıl kuruyorsunuz?

-Okumak ve mesleki tecrübe sanırım. Dediğim gibi insanların duygularını ifade ediş biçimleri hep ilgimi çekti. Erkek ya da kadın, aslında pek bir farkımız yok. Erkekler daha gerçek seviyor gibi geliyor bana. Hatta acıyı yutmaya ve ifade edemeyişleri daha da dikkatimi çeker. Samimi olan her insan kadın, erkek fark etmiyor. İşin içine duygular girdiğinde cinsel kimliklerimizden arınıyoruz ve hepimiz insan oluyoruz.

SADECE DUYGUYU HİSSETMEM GEREKLİ 

-Yazarken nasıl bir atmosfer ortamı sizi yazmaya teşvik eder?

-Bazen bir melodi, bazen bir dize, bazen bir bakış. Sadece duyguyu hissetmem gerekli. Atmosfer benim için çok önemli değil. Anlık yazdığım şeyleri  ise daha sonra yağmur sesinde ya da farsça şarkılar eşliğinde düzenlemeye geçerim.

-Şiir değil de bir roman yazacak olsaydınız ne tür bir kitap olurdu?

-Şu an yazmaya devam ettiğim bir roman var Fantastik, bilim kurgu olacak.
Her tür kitabı okumaya çalışırım. Yaşanmışlık kokan, gerçeğe yakın romanlar kadar olabildiğince fantastik, ütopik romanlar da dikkatimi çeker. Psikolojik, gerilim türlerini de severek okurken, dönem kitapları da ilgimi çeker.

-İşte bu ! Dediğiniz şiirin, şairi kimdir size göre ? Hangi şairler sizi yansıtır?

-Sebahattin Ali, Nazım hikmet tabii ki ayrı bir yerde. Sezai Karakoç, Ümit Yaşar Oğuzcan ayrı bir yerde. Şimdi aklıma gelmeyen bir sürü şair var.
Şiirden anladığım tek bir şey var Nalan hanım. Şiir ayrıştırmaz, ötekileştirmez ve yargılamaz. En iyi ben yazarım yoktur şairlerin içinde zaten böyle bir ayrıma giriyorsa şair değildir o kişi. Kim olursa olsun ister çok ünlü bir şair, ister tanınmamış biri hiç fark etmez benim için eğer dokunuyorsa yüreğimde bir yerlere benim için kâfidir. Yok hece ölçüsü olacak, kafiyesi yarım kalmış vs vs vs... Okuyucu olarak bakmam bu tarz şeylere. Yazılan eserin edebi değeri olup olmadığını tartışmak ya da karar vermek benim haddime değil onu edebiyatçılar bilir. Bir şairin tek derdi anlaşılmaktır. Sadece bu. Bana göre tabii.
Ben okuyucu olarak özgür olmak isterim. Bana dikte edilen yazıların hiç birini kabul edemez benliğim.

SAMİ BEYDEN İNTİKAMIMI ÇOK FENA ALDIM 

Facebook Truva kitap kulübü ile nasıl tanıştınız? Bize bu kulüp yolculuğunuzu anlatır mısınız?

-Başka bir yayınevinin yarışmasında dereceye girdim. Bir kaç kere daha kendimi denemek istedim. O sırada öykü yarışması yapan yerler araştırırken Truva ailesi ile tanıştım. Sami beyin kim olduğunu bilmiyorum tabii. Bir sürü soru sordum sabırla cevap verdi. Sonra " Bu kadar çok soru soruyorum kusura bakmayın gerçekten sistem nasıl işliyor? bilmiyorum."diyerek başladım cümleye."ilk kez öykü yazdığımı onun da dereceye girdiğini ve kendimi birkaç kere daha denemek istediğimi söyledim. Hatta Sami bey o öyküyü okumak istedi yolladım. Çok şiirsel bir anlatım deyince aslında şiirlerim var ama paylaşmaya çekiniyorum." dedim. "Grupta paylaşalım bakalım nasıl tepkiler alacağız?" dedi. Benim gibi biri için bu durum çok fazlaydı. Sonra mı sonrası buradayız işte. Yönetimde grupta üye olarak öğrenci olarak şair olarak vs vs vs... Öğrenmeye devam ediyoruz. Tabi biliyorsunuz şak diye şiirimi paylaşmış olmasının intikamını aldım. Daha sonra konuştukça Sami beyin yüreğini gördüm. Hiç bir maddi kaygı olmadan sisteme bir başkaldırıydı bizimki. Her şeyi çok iyi bilen insanlara bir cevap ve direnişti. Çünkü bana, bize göre edebiyatın iyi bir insan olmakla ve insan olmaya çalışmakla direkt alakası var.

ŞİİRLERİMİ HERKES AŞK ŞİİRİ SANSA DA... 

-Kitabınızla dair okuyucuya ne söylemek isterdiniz ?

-Şiirlerimi her kes aşk şiiri sansa da (birkaç tanesi hariç),aslında tamamen benim gönül süzgecimden süzülen dizelerdir. Ortak paydada buluşup kimliklerimizden arınarak insanca bakabiliyorsak ne mutlu bana. Sadece bir sıcak ekmek kokusu paylaşmak istediğim ve birkaç yağmur damlası. Sadece bu ,sanıldığının aksine asla bir iddia sahibi değilim ve hayır şiirlerimi kimseye laf sokmak için aracı kullanıp şiirlerimi kirletmem. Anlayıp değer veren önemseyen ve benimle ortak paydada buluşan herkese ayrıca teşekkür ederim.
Sevgilerimle.

Bizde size çok teşekkür ediyoruz bu güzel sohbet için 

Haberin Videosu : Seslendiren: Serpil Yalçın - Şiir: Bülent Mertoğlu - Ben hiç ressam olmadım Admin

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi