ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 26-06-2023 17:30   Güncelleme : 26-06-2023 17:34

Randevu / Mehmet Karakaş

Yazan: Mehmet Karakaş -RANDEVU

Randevu / Mehmet Karakaş

RANDEVU

Randevu aldığımız günü iple çekiyorduk. Vakit gelince saat 9.30’da resmi daireye girerek merdivenlerden birinci kata çıktık. Memur bey; “Şuradan TC numaranızı girerek randevunuzun saatini teyit edin.” diye uyarıda bulundu.
TC numaramızı girerek randevuyu resmileştirince numaratör 612. sıra numarasını verdi.

Bir koltuğa geçerek bize sıranın gelmesini beklerken 10 dakika sonra 10 numaralı masadan adımızla çağırıldık. Selam vererek elimizdeki resmi evrakları hanım memura teslim ettik.

Biraz sonra art arda sorular gelmeye başladı; “Nerelisiniz?", “Kilis." , “Ne zamandan beri Gaziantep'te  ikamet ediyorsunuz?”, “Yedi yaşımdan bu yana babamın bizi getirdiği Gaziantep'teki Onur Mahallesi’nde yaşadım. Ancak şu anda Ulaş Mahallesi’nde oturmaktayım.”
“Ne mezunusunuz?”, “İlkokul”, “Ehliyeti ne zaman ve nereden aldınız?”, “2008 yılında E………… Sürücü  Kursu’ndan”...

Evrakları alarak bir başka masaya gittikten 15 dakika sonra seslendi; “Mehmet Bey bir dakika gelir misiniz?” Oturduğum yerden kalkarak sesin geldiği masaya gidince; “Bir sorun var, ehliyetin üstündeki resim size ait değil.” dedi.
Ben: “Hay Allah nasıl bana ait olamaz. O zamanlar bıyıklıydım.” desem de memur; “Tutanak tutacağız başka çare yok, her şey tutuyor maalesef resim tutmuyor.” şeklinde cevap verdi. Ben ısrar edince; “Elinizde üzerinde resim bulunan başka belge varsa onu getirin.” dedi.

Aracıma binerek öfkeli bir şekilde kızımı aradım. Ondan “Evlilik cüzdanımı bulup hazır etmesini” istedim. Evden getirdiğim evlilik cüzdanını önüne bırakınca memur, “Bu resmin de gençlik yılarına ait olduğunu ve geçerli olamayacağını” belirtti.

Kızımın 2009 yılında köşe yazarlığı yaptığım dönemde sosyal medya hesaplarımda yer alan resimlerimi göstermesine rağmen ikna olmayan memur, üyesi olduğum derneklere ait kartlardaki resimlerimi gösterince; "Bizi biraz yalnız bırakır mısınız?” dedi.

15 dakika sonra beni yeniden masasına davet eden memur farklı sorular sorduktan sonra resmimi evrağın üzerine yapıştırıp imzamı atmamı istedi.

Attığım imza benim gerçek imzama çok benzemeyince diğer memur arkadaşlarına danışıp yeniden imza atmamı istedi. Yeni attığım imza, gerçek imzama benziyordu.
Evrağı tekrar düzenleyen memur; “Hayırlısı olsun, inşallah sistem kabul eder, yoksa hakkınızda yasal işlem yapılabilir.” dedi. Ayrıca mesaiden sonra mesajın gelmesi halinde sistemin kabul etmeyeceğini, bu durumda e-devletten “Geçici sürücü belgesi” çıkarmam gerekeceğini söyledi.

Ehliyeti evlilikten 8 yıl sonra almıştım. Ehliyeti almamın üzerinden de 6 yıl geçmişti. Arada 14 yıl var. Merakla sonucu bekliyordum. Neyse ki bir haftalık beklemenin ardından yenilenen ehliyetim posta yoluyla adresime geldi.

Ehliyetimin yenilenmesi için evlilik cüzdanımdaki başta olmak üzere birçok resmim memurun masasının üzerinde sergilenmişti. Bütün bu yaşananlar “garip bir rüyayı” andırıyordu. 

Editör: Hamit Gözümoğlu 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi