DENEME
Giriş Tarihi : 24-11-2022 22:43

Hasbihal

Yazan: Sedat İlhan -HASBİHAL

Hasbihal

HASBİHAL 

Bazı dostlar aynı şeyleri söyleyip durduğumu belirtiyorlar. Aslında ben de aynı fikirdeyim. Belki takıntım var bazı kavramlara, tavırlara, davranışlara. Haklı dahi olsam… Yolumu bulabilmiş olsa idim başka şeyler yapardım, kabulümdür. Planlarım var. Öncelikle kendim için. Ne kadar başarılı olur, umursamadan, ciddi bir efor sarf etmeyi göze alıyorum. Bir şekilde, içimdekileri gerçeklediğim bir ortam bulmalı, olmadı oluşturmalıyım. Yazmak yeterli gelmiyor. Veya aynı düşünceye sahip insanlar ile oturup kalkmak açmıyor. Birileri beni takdir etsin, desteklesin, güzel yaptın desin, istemiyorum. Doğal değil bu, bence doğal değil. Herkes kendisini gerçeklemeli. Ama diğerlerine saygı ile… 

İki hafta önce bir firmada çalışmaya başladım. Her zaman ilk adımlar 'zor olur,' derler. Öğrendiklerimi uyguluyorum. Tabii ki, tamamen mümkün olmuyor. Eski çalışan benimle ilgileniyor. Her ortamın kendisine göre kuralları var, öğretiyor. Şef, onun geçimsiz birisi olduğunu söyledi, kimse ile anlaşamıyormuş. Bu uyarı beni etkilemiş olabilir, negatif veya pozitif. Arkadaşın söyledikleri deve dikeni olup batıyorsa bir nedeni bu olsa gerek. Veya zaman zaman, söylemlerin kişisel olmadığının farkındalığı ile arkamı dönebiliyorsam…

En sonunda biraz sohbet etme fırsatı bulabildik. Ama çok kötü bir zaman diliminden sonra. Sanki hıncı vardı, hiçbir şeyi beğenmiyordu, ilk defa söylediklerinde bile suçluyordu. Neden yapmadın? Yaptıklarımın üzerinden gidiyordu. Birkaç gün önce rest çekme noktasına gelmiştim ama bu sefer idare edebildim. Konuştuk. Arkadaş, anladığım kadarıyla işini kaybedeceğini düşünmekte. Yerine beni almışlar ve bana öğretiyor? İş zor değil, dedim. İnsanlar zor. Düşünce dengelerimin olduğuna dair birkaç söz. Ben de biliyorum demenin bin bir yolundan birisi. Tecrübelerim çok ama bu işte yeniyim. Evet, dedi. Ben zor birisiyim, kimse ile anlaşamıyorum. Biran yıkıldım. Veya yüksek voltaja kapılmış gibi sarsıldım. Ben de mükemmeliyetçiyim ama biraz farklıyım, diyebildim. Sanırım iyi atlattım, göreceğiz.

Bu yaşanmışlığımı neden anlattım, beni bilenler bilir. Kırılan kalpler her yerde. Bazen direkt bizden kaynaklanmayan durumlar da söz konusu. Ama bedelini hep birlikte ödemekteyiz.

Ben de kırıyorum, kırılıyorum da. Ne yapabilirim, bilemiyorum. Cevabını bulmalıyım, bulacağım. Tabii ki, nasip…

Dostları kırıyorum. Sürekli problem konuşmayı tercih ettikleri için üzülüyorum çünkü. Ne gibi bir maslahat beklenir, anlayamıyorum. Otururuz, konuşuruz. Birçok şeyi kabul bile ederler. Ama hiçbir şeyi değiştirme gayretinde bulunmazlar. Değişimin bir parçası olmayı göze alamazlar. Ağzım açık dinlerim mazeretlerini. Lafı döndürüp dolaştırıp nasıl da olmazlara sürerler, hayret ederim. Ağlasam olmaz, gülsem yakışmaz.

İslam’ın evrenselliğine inanırım. Bu nedenle kavramların sınırsızlığında dolaşırım. Dostlar ayaklarımdan tutarlar, yere indirirler. Aslında iyi de yaparlar. Kanadım yok iken gökte işim ne ola ki…

Düşünce, hayat görüşü ayrımı yapmadan herkes ile fikir alışverişi yapmaya gayret ederim. Kendimi aşabildiğimce… Genellikle ters teper, kabul görmez. Kırılırım. Çünkü benim dünya vatandaşı olmamın önündeki settir yaşanan. Yüreğimi genişletmeye çalışıyorum oysa. Bir kişi dışarıda kalmamacasına. Aksi, tılsım bozuluyor, inancım bu. Ama olmuyor işte.

Bu sözlerim bile problemin kaynağını ne kadar da açıkça gösteriyor, farkındasınız değil mi? Beklenti…

Bir yanım öğreniyorsun, diyor, diğer yanım isyan etmek istiyor. Haklı olmak kimin umurunda. Herkes haklı zaten.

Bazı dostlarım var. Onlarla çok özel şeyler yaşadık. Her özelimizi paylaştık birbirimizle. Ahiretlik olduk. Aslında pek çok konuda farklı düşüncelere sahiptik. Dost olmak için şart olmamalı aynı düşünmek. Belki aramak, gerçeği, kendimizi, insanlığımızı, mutluluğumuzu… Geçenlerde küstü yine. Anlamadım neden? Önemli değil bence. Özgürdür.

Ben de küsmek istiyorum. Öyle sakin, sessiz, her şeye eyvallah diyen birisi değilim çünkü. İşte bu nedenle öğreniyorum diyorum. Bilmediğim, gerçekleyemediğim için sözlerim havada kalıyor zaten. Ama ne olursa olsun, hedefimiz, yolumuz… Bir damla mutluluktur arzumuz, biraz saygı soslu. HEP BİRLİKTE daha kolay değil mi? Şartsız, önyargısız, tanımsız…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi