DÖRT MEVSİM
Gençlik dört mevsim gibi
İlkbaharda toyluğunu yaşarsın
Daha gençliğinin baharındasın
Ne yağmurun yağdığını
Ne de çiçeklerin açıp solduğunu
Hiç fark etmezsin
Çünkü daha ilkbahardasın
Sanırsın ki
Hayat hep günlük güneşlik
Güneşin hiç batmayacağını
Sanırsın
Bilmezsin ki gençlik hep seninle olacak
Düşünmezsin bir gün bitecek
Ne zaman ki
Bacaklarının yorulduğunu
Yürürken zorlandığını
Nefesinin zorladığını
Aynaya baktığında
Yüzünün buluştuğunu
Ayna ne zaman bakarsan
Yok bu sen değilsin dedi mi
Bil ki işte o zaman
Anlarsın
O gençlik yüzünün buruştuğunu
Simsiyah olan
Saçlarının bembeyaz olduğunu gördüğünde anlarsın
Gençliğinin sonbaharına
Geldiğini
Yapraklarının sardığını
Açan çiçeklerin solduğunu
Gençliğinin sana emanet olduğunu
Gençliğinin bir kuş gibi uçup gittiğini
Dağdaki kar gibi eridiğini
Gençliğinin baharı bittiğini
Sonbahara geldiğini
Ve ve ve o güzel gençliğinin
Sana emanet olduğunu
Biraz geç de olsa anlıyorsun
O güzelim gençlik baharı
Bir daha geri gelmeyeceğini
Bundan sonra yaz ve bahar değil
Sadece kış olduğunu
Üzülerek anlıyorsun
Gençliğinin
Dört mevsim olduğunu
Dördüncü mevsim olan
Kış geldiğini
Etrafındaki gençlerden
Anlıyorsun ama
Artık çok geç
Geçen yıllar geri gelmiyor