KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 24-03-2023 20:19

Bir Kitap: Teşrifat ve Teşkilatımız / Ali Seyfi Bey

Yazan: Hakan Cucunel -BİR KİTAP: TEŞRİFAT VE TEŞKİLATIMIZ / ALİ SEYFİ BEY

Bir Kitap: Teşrifat ve Teşkilatımız  / Ali Seyfi Bey

BİR KİTAP: TEŞRİFAT VE TEŞKİLATIMIZ / ALİ SEYFİ BEY

19. yüzyıl, dünyada imparatorlukların dağıldıkları, bölünüp ulus-devletlere dönüştükleri dönemdir. Birbirlerinden yapısal olarak farklı olsalar da hanedanlıkların yönetimde olmaları ile benzeşen bu yönetimler, yüz yıllar boyunca varlıklarını sürdürdüler. Uzun süren yönetim deneyimleri olan bu yapıların işleyiş ayrıntıları da aslında çok önemlidir.

Yöneticinin karşısına nasıl çıkılır, yönetim kademelerindeki adaylar nasıl seçilir, görevlerine nasıl son verilir gibi pek çok ayrıntı, dünyadaki diğer imparatorluklarda kayıt altına alınmış, yazılmıştır. Anna Komenos’un günlüklerinde bile bu konuda ayrıntılı bilgiler yer alır kadı ki eser bu amaçla yazılmamıştır.

Oysa Osmanlı Devleti'nde işleyişin genel hatlarını bile biz genellikle yabancı elçilerin gözlemlerinden öğreniyoruz. Örneğin padişahın kahvaltısında neler yediğini, nasıl yediğini ya da nerede yediğini Halit Ziya’nın anılarında okuyoruz ancak önceki yüzyıllarda bu ve bunun gibi gündelik işlerin nasıl yapıldığını bilmiyoruz. Kaldı ki Osmanlı Devleti toplamda "TEŞRİFAT" diye tanımladığımız bu ayrıntılara büyük önem vermekteydi. Üstelik altı yüzyıl gibi uzun bir süre boyunca varlığını sürdürmüştü.

Bu tip bilgiler dağınık olarak farklı kaynaklarda bulunsa da konuyu merkezine alıp anlatan kaynaklarımız yok denecek kadar azdır.

Yeniçerilerin idari yapıları, gündelik rutinleri, yeme içme alışkanlıkları, yabancıların ilgisini çemiş olmaları nedeniyle bir ölçüde kayıt altına alınmıştır. Ancak yeniçerilik gibi köklü ve geniş bir yapı içerisinde bugün bilmediğimiz belki de hiç bilemeyeceğimiz birçok ayrıntı vardır.

Yeniçerilerin yaptıkları meslekler, bu meslek gruplarının mesleki sırları, bilgileri veya bu sistem içerisinde öğretilenlerin neredeyse hiçbirinin yazılmış kaynağı yoktur. Yüzyıllar boyunca savaşmış bu topluluğun askeri tıbbi yaklaşımları, deneyimlerini bilmiyoruz.

Giyimleri hakkında bazı kaynaklar var örneğin Sayın Erdal Küçükyalçın hocanın, “Turnanın Kalbi” adlı eserinde bu ve bunun gibi konularda değerli bilgiler var ancak bu içerikte başka bir eser neredeyse yoktur.

Benim de tesadüfen elime geçen "Teşrifat ve Teşkilatımız" adlı eser bu konuda önemli bir kaynaktır. Tercüman Gazetesi'nin hazırladığı 1001 Temel Eser serisinden olan eser de sonuçta Ali Seydi Bey tarafından 1900’lerde yazılmıştır. Buna rağmen önemli bir eksiğin küçük bir bölümünü tamamlamıştır.

Kitabı büyük bir keyifle okudum. Bu konu eskiden beri ilgimi çekerdi. Konuya ilgisi olan herkesin duyduğu SOLAK teriminin bu adı neden aldığını, Zülüflü Baltacılara neden zülüflü dendiğini, sarayda hangi hizmet grupları olduğunu kitabı okurken öğreniyoruz. Dilsizler ve cücelerin varlığını, örneğin sarayda kurban bayramının nasıl kutlandığını, dış ülkelerden gelen elçilere nasıl muamele edildiğini, aşçıbaşı, kuşçubaşı, helvacıbaşı, şahincibaşı, çakırcıbaşı, zağarcıbaşı gibi onlarca meslek grubunun olduğunu, sarayın ve içinde verilen hizmetin ne kadar çok ayrıntısı olduğunu da yine kitaptan öğreniyoruz.

Bu konuyu ele alan ayrıntılandıran kaynaklara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Gençlerimize, çocuklarımıza tarihimizi; yalnızca savaş adları öğreterek sevdiremediğimiz zaten görülüyor. Oysa tarihimizi öğretemezsek geleceğimizi de güvence altına alamayız.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi