KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 09-12-2022 23:17

Bir Kitap: Bir İdam Mahkûmunun Son Günü / Victor Hugo

Yazan: Işıl Işık -BİR KİTAP: -BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ / VİCTOR HUGO 

Bir Kitap: Bir İdam Mahkûmunun Son Günü / Victor Hugo

BİR KİTAP: BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ / VİCTOR HUGO 

VICTOR HUGO"ya ait  "BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ" isimli romanı tanıtacağım.
Kitap, "Soysal Yayınevi'nden" çıkmış. Çevirisi Banu Korkmaz'a ait. Kısa, ancak devasa duygu yoğunluğu olan muhteşem bir eser. 

Yer yer gözlerim doldu sanki bazı cümleler acı çikolata yemiş hissi yarattı. Hugo içindeki dünyayı ince ince bir halı dokur gibi satırlara işlemiş. Okuyucunun kalbine ise unutmamacasına nakşetmiş. Beni çok etkiledi. Kelimeleri kılıç gibi keskin kullanmış. Aklınız istemeden depo ediyor beyninize ruhunuza yaşananları. Sözcüklerin de silahşörü var. Bu klasik bana bunu öğretti. HUGO tutuklu olduğu günleri öyle derin, öyle büyük, öyle etkileyici bir dille anlatmış ki!... Mahkûm olduğu hücrede yanı başındaymışsınız ve onu dinliyormuşsunuz, hatta neden yardım edemiyormuşsunuz gibi hayıflanıyorsunuz bile!!. Boğulduğu dram harfi harfiyen boğazınızda düğümleniyor. O çaresizlik, yoksunluk, bitmişlik, haykırış, korku iliklerinize işliyor. Bir dili kullanmak nedir? Yarattığı çığ etkisi hangi kelimelerde gizli? Vurgu, isabet, ok gibi kalbe işleyiş bu romanda ziyadesiyle mevcut.

Şimdi konusun'dan bahsedeyim:
Ölümsüz yazar Victor Hugo’nun 1829 yılında kaleme aldığı roman, yazarın Paris’teki ünlü Greve Meydanı’nda gerçekleştirilen bir idama tanıklık etmesinden ilham alıyor. Eser, ölüme yaklaşan bir insanın ruh halindeki değişimleri başarılı bir şekilde ortaya koyması sayesinde aynı zamanda psikolojik bir roman olma özelliği de taşıyor.

İdamı “devrimlerin yok edemediği kaide” olarak nitelendiren Hugo, kitabının ön sözünde bu infaz yöntemi hakkındaki görüşlerini okuruna bir manifesto havasında sunmuş. 

Sonrasında ise romanının ön hazırlığını, kitabın konusuna dair konuşmaların yer aldığı bir tiyatro piyesiyle yapmış. Yazar, bu kısımda topluma ve kitabına karşı eleştirilerini doğrudan halktan kişiler aracılığıyla yaparak farklı bir çalışma ortaya koymuş.

Romanda birbirinin yerini alan iki duygu ağır basmış: Umut ve korku. Eserin ana fikrini besleyen bir diğer çarpıcı yönünü ise mahkûmun son anda insanlar hakkındaki düşünceleri oluşturmuş.

Kitabın son kısmında yazar, okurunu cinayet suçu ile tutuklanan ve mahkemede beş hafta sonra idam edileceğini öğrenen bir adamın satırlarıyla baş başa bırakıyor. 

Bir İdam Mahkumunun Son Günü, size dokunaklı olduğu kadar hayati bir düşünsel sürecin de kapılarını açıyor. Hugo 27 yaşında yazmış bu eseri.
Roman, 19’uncu yüzyıl Fransa’sını gerçekçi bir biçimde yansıtması bakımından tarihi ve toplumsal bir kaynak.

Şimdi birkaç alıntı:
"Gözlerimi kapadım, ellerimi kafamın altına koydum ve unutmaya, şimdiyi geçmişte unutmaya çalıştım. Çocukluğumun ve gençliğimin sakin, rahat neşeli anlarının hayâlleri geldi gözümün önüne bir bir. Beynimde cirit atan karanlık ve karman çorman düşüncelerim sanki dipsiz bir uçurumun üzerinde biten çiçekler gibiydiler". (say. 74) 

"Bütün insanlar, ne zaman gerçekleşeceğini bilmedikleri ölüme mahkûmdur."(say. 28)

"Hiç kimse kendini, düşüncelerinde bile, mahkûmun yerine koymamıştır. Ağır bıçağın düşer, sinirleri keser, omurgayı kırar.

Geçmişte yaşadıklarımı hayâl edince ve düşüncelerimin bir balta darbesiyle birdenbire bölüneceğini hatırlayınca sanki başıma yeni bir şey gelmişcesine ürperiyorum. Çocukluğum! Gençliğim! Kenarı kanlı yaldızlı kumaş... O günlerle bugün arasında kanlı bir nehir var, birinin kanı ve benim kanım. (say. 76)

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi