KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 20-02-2023 16:13

Bir Kitap: Bab-ı Esrar / Ahmet Ümit

Yazan: Burcu Ekinci -BİR KİTAP: BAB-I ESRAR / AHMET ÜMİT 

Bir Kitap: Bab-ı Esrar / Ahmet Ümit

BİR KİTAP: BAB-I ESRAR / AHMET ÜMİT 

Konya'da, Selçuk Üniversitesi'nde öğrenci olduğum yıllarda gezip gördüğümde çok merak etmiştim Mevlâna ile Şems'in türbelerinin neden aynı yerde olmadığını. Sonuçta Mevlâna'yı Mevlâna  yapan isimdir Şems-i Tebrizi!
Diğer yandan da Şems'in neden Mevlâna  kadar popüler olmadığını da hep sorgulamışımdır
Sağ olsun Ahmet Ümit sanki tüm bu sorularımı duymuşçasına yazmış bu kitabı.

"Sır kapısı" anlamına gelen ismiyle Bab-ı Esrar  okura, madde nedir, mana nerededir, yaşam nerede başlar, hayal nerede biter diye sorgulatan cinsten bir kitap.

Annesi İngiliz babası Türk olan Karen Kimya Greenwood sigorta eksperidir. İngiltere'den Konya'ya müşterisi olan bir otelde çıkan ve iki kişinin öldüğü yangının soruşturmasını yapmak için gelmiştir. Ama bu onun Konya'ya ilk gelişi de değildir üstelik. Semazen olan babası ile çocukken gelmesine rağmen bu geziyi hayal meyal hatırlamaktadır. Belki de babası onu ve annesini Mevlâna aşkı yüzünden terkedip gittiğinden hatırlamak istemediği gerçeklikler bilinçdışının dehlizlerinden Konya'ya indiği an bilincine hücum etmeye başlamıştır.

Bir baba-kız hikâyesinin ardında gizli kalmış sır silsilesi yedi yüz yıl önce yaşamış Mevlâna ve Şems arasındaki ilişkiye kadar uzanıyor bu kitapta. Cüzi aşk ile külli aşk arasındaki ayrıma dikkat çekmek isteyen bu hikâye  bir yandan da  Şems-i Tebrizi' nin neden öldürüldüğüne de aynı hassasiyetle dikkat çekiyor.

Mevlâna'nın kızı ve Şemsi Tebrizi'nin eşi olan Kimya Hatun'un adını taşıyan kitabımızın kahramanı başına gelen mistik olaylarla soruşturmasını yürüttüğü otel yangının birbiriyle olan bağlantısını Şems'in ona verdiği "kanayan yüzük" sayesinde  şok geçirerek öğrenir. 

Ahmet Ümit hiçbir şekilde tarafsızlığını bozmadan  ve çift yönlü ele aldığı bu metninde hem sufizm hakkındaki tarihi ve teorik bilgisini okurla paylaşıyor hem de çok derin psikolojik ve felsefi sorgulamaya sevk ediyor okuru.

Üstelik sonu da hiç tahmin edemeyeceğim şekilde bitti. Insana, doğaya ve Tanri kavramına dair çok yerinde tespitler okudum bu kitapta ve çok beğendim. Gerçekle  hayal, geceyle gündüz, maddeyle mana iç içe geçmiş ve şölen gibi bir kitap çıkmış ortaya. Tavsiye ederim tabii ki de.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi