DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Ümit Polat
Ümit Polat
Giriş Tarihi : 24-08-2022 22:31

Bu Telefon Neden Çalmıyor? Üzerine

Truva Edebiyat Dergisi ve Truva Kitap Kulübü’nün düzenlemiş olduğu 4. öykü yarışmasında Turan Demirci’nin ikincilik ödülüne layık görülen “Bu Telefon Neden Çalmıyor” adlı öyküsü beklediği hava tahmininin hayal kırıklığını yaşayan kahramanın beklemekten sıkıldığı odasının penceresinden dışarıyının kasvetli havasını tasviri ile başlıyor. Dış dünyadaki bu kapalı hava kahramanın ruh hâlindeki kötümserlikle paralel olarak seyir gösteriyor. Ana kahramanın bu kapalı bulutlu ve biraz da kaygılı durumuna üç imge eşlik ediyor. Bu imgeler sehpa, kedi ve telefondur.

Cansızın, canlının yüreğinin ritmini değiştirmesi, maddenin ruh üzerinde gölgesini sürekli sürmesi, yaşayan anıların ağır aksak ilerleyen anı kedere boğması, tüm bunların kendisine çıkış yolu bırakmayan tabiatın küsmüşlüğü içinde bireyin zihnini kazıması... Tamamen iç konuşma tekniği ile harekete koşulmuş, insan dışı bu üç imgenin -kedi, telefon ve sehpanın- işaret ettiği vefasız, bir o kadar da eskimez, nankör beklenenin bekleyeni her daim sürüncemede koyması... 

“Bu Telefon Neden Çalmıyor” u okurken okuru kuşatan ve etkisi altına alan atmosfer tam da yukarıda sıraladığımız olgular oluyor. Bu durumun bu çağrışımlar eşliğinde birbirine paralel olarak kahramanı sarması, okuru da kahramanla aynı beklenti ve tedirginliğin içine düşürüyor. Kedi, nankörlüğü ile meşhur olması hasebiyle aynı zamanda bu özelliği ile birlikte beklenen kişinin de görünmez vasfı oluyor. Yine sehpa metaforu ise uzun ve meşakkatli yapımı -ki öykünün gözü yoran tek tarafı bu uzun sayılabilecek anlatıdır- ve bu yapım ile  birlikte kullanımı esnasında üzerinde taşıdığı hatıralarla birlikteliği devam ettirmeyen beklenenin vefasızlığını ve kahramana yüklediği acıları simgeliyor, diyebiliriz. Eserin neredeyse tümünün iç konuşma anlatım tekniği ile oluşturulması ise kahramanın duygularına ve endişeli ruh hâline daha yakından ortak olmamızı sağlıyor. Bu öykünün en başarılı yönü ve bir o kadar da en dramatik yönü bana göre insanın hakim olabildiği ve hatta kendisi tarafından üretilen araç olarak kullandığı sehpa ve telefon gibi metaların psikolojik anlarda kendi sahibine yani insana galebe çalabileceğinin gösterilmesi, insanın yeri geldiğinde bu metalardan bile medet umabileceğinin, onların insan eliyle oluşturulmuş duygu ekseni altında yine insanın ne kadar ezilebileceğinin gösteriliyor olmasıdır.

Öykünün sonunda ise bu ezilmişlik ve medet duygusu ile beraber eşyanın ortasında yalnız ruhumuzda bekleneni beklemeye devam ediyoruz.

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA