ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 05-11-2022 13:44

Sessiz Karanlık

Yazan: Merve Yurtsever - SESSİZ KARANLIK

Sessiz Karanlık

SESSİZ KARANLIK

Sahilin derin sessizliğini bölüyor denizin sesi. Dalgalar vuruyor usul usul taşlara. İncitmekten korkarcasına ince ince çarpıyor kendince. 

Taşa oturmuş on sekizinde genç. Kölesi olmak zorunda hissettiği hayatın yükü kambur kılmış, omuzları çökük. Elinde sigara, soluyor zehri içine. Denizin kendini temizleyen dalgalarına inat. İmadan çok uzak, imanı kaç kulaç…

Kaldırıyor başını karanlık göğe. Yüreğinde hangi dilekler dile gelmeden sessizce düşüyor denizin dibine. 

Yıldızlar parlıyor gökte. Hepsi birbirinden uzak ışıldama derdinde. 

İnsanlar gibi belki de. Herkes kendi derdinde kendi çıkarı uğruna yaşamda yer alma çabasında. Görüyor mu genç yıldızları, muallakta. Bazen olur ya öyle dalıp gider insan uzaklara, kendi iç uzantısına. Öyle bir ahvali asmış bu gençte karanlıkta bile fark edilen hüzünlü yüzüne. 

Bir yıldız kaydı kuytu yokluklara. Sonsuzluğa. Bir insan mı yitti hayatın ortasında yoksa dilek hakkı mı sundu derdi boyunu aşan şanslılara. 

Denize fısıldanan sırlar doluşmıyor kulaklarıma. Küçük büyük taşlar yüreklerin ortasında. Üşüyen ruhlar dizilmiş sahil boyunca. Titrek sesli şarkılar dillerinde. Yürüyemiyor, takılmış taşlara, kilitlenmiş kalmışlar kendilerine. Bir taş alıyor en büyüğü cesaretle. Denizi derdi sanmış, dövercesine fırlatıyor ileriye. Diğer eller taşlarla buluşuyor en uzağa atma yarışına girişiyor.

Hüzün dağılıyor, kahkahalar yükseliyor. Ey koskoca derya, aldın mı yüklerini gerçekten? Geçer mi ben de teslim olsam dalgaların sesine. Koparsam gönlümde ki taşları da sunsam engin derinliğine. Vardır herkesin hikâyesi. Gece çıkarır ortaya, gündüz saklanmakta. 

Deniz mavisiyle umut salmakta. Ne kaldı ki şurada birkaç saat sonra varırız feraha. Bir sonraki geceye kadar belki buluruz bir yolda. 

Yollar kıvrak, yollar uzun, yollar çıkmaz… Çıkarı olan yolda durulmaz… Gecenin en parlak yıldızı. Seni takip etmeliyiz belki de. Bunca parıltı boşuna saçılmamalı. 

Koskoca gökyüzünde… Bir başına köşesinde…

İnsanlara gidiyor aklım yine. İnsanlar, ışık saçtıkça yalnızlaşanlar. Karanlıkta kalanlara yönlerini gösterdikçe kıskanılanlar. Takdir beklemezken eleştiri yağmuruna tutulanlar. İnsanlar, onca iyiliğin ortasında bir diken bulup çıkaranlar. Saçılan ışıktan kör olmuşta yolunu aydınlattığı için yıldızlara kızanlar. Ne kadar yanlıştalar… Belki de karanlığa layıklar…

Karanlıkta kalanlar kendini aydınlık sananlar. En iyiyi, en doğruyu yaşayanlar. Uzatılan dalı tutmaktan aciz kalırlar. Boşa geçen bir ömrün kime faydası var. Ancak onlar dolu dolu kendilerini tatmin sözcükleri sıralarlar. Sıra hep onlardadır. Diğer dudaklara sözcükler yakışmazlar. Alkışa layık bir eylem görüldüğünde, kendi kendilerini yer de kusur avına çıkarlar. 

Ne yazık ki onlar hep varlar. Üstelik sahte gülücüklerle yanınızda dolaşırlar.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi