SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 17-11-2023 16:57   Güncelleme : 17-11-2023 17:13

Sakin olmak  / Hamdiye Özer Okudan

Yazan: Hamdiye Özer Okudan -SAKİN OLMAK 

Sakin olmak  / Hamdiye Özer Okudan

SAKİN OLMAK

Camdan dışarıyı seyrettim bu sabah, uzun uzun…

Her şey öyle sakin, öyle düzenli ve yerli yerindeydi ki. İlk defa farketmiş gibiydim…

Hızlı olan zamandı ama onda bile bir denge bir düzen bir telaşsızlık vardı. Gökyüzü beyazdan griye değişen renklerle, şekilden şekle giren bulutlarla kaplıydı. Tipik bir sonbahar göğü işte..

Biraz hüzün verici olmakla birlikte, sakin ve rahatlatıcı bir hava vardı. İnsan, bir gün biteceğini düşündüğünde bu çok parlak olmayan günün, gri gökyüzünün, hüzünlü atmosferin bile ne kadar güzel olduğunu hissedebiliyordu…

Hayatın sonu düşüncesi, beni geçmiş yıllarıma götürdü. O ne hızlılık, o ne koşturma, one telaştı… Hep bitirecek bir iş, hep yetişecek bir yer veya birileri olmuştu. Hep hayal, hep plan, hep bir yerlere ulaşma çabası, ulaşamamak kaygısı içinde geçen yıllar…

Yaşamın güzelliğinin tadına varmak için biraz duraklayıp, doğru düzgün nefeslenmediğimi düşündüm. Ne yazık ki, bu çok önemli kaybımın bugün farkına varıyorum ve bugünün güzelliğini derin bir nefesle içime çekiyorum.

Ve hayat frenine basıyorum ama tutmayacağını da biliyorum. Artık hayat,  freni boşalmış yokuş aşağı hızla inen bir araba gibi...

Bir tek şey yapabilirim: kendimi frenlemek...

Elimde kalan kısa ama çok değerli yıllarımın her anının güzelliğini yaşamak için olabildiğim kadar sakin olmak, ağır davranmak…

Bundan sonra; koşmak yok, nefes nefese yürümek yok, yoruluncaya kadar çalışmak yok, yokuşa vurmak yok. Herkese, her şeye yetişme telaşı, kaygısı da yok…

Çok uyumak istemiyorum geceleri… Gecenin esrarını, ay ışığının büyüleyici güzelliğini, denizin üzerinde oynaşan yakamozları kaçırmak istemiyorum.

Gün batımlarında ufkun kızıllığına dalıp, kimi mutlu, kimi mutsuz biten sevdalarımı düşünmek kaybolup giden gençlik heyecanlarımı yeniden hissedip tazelemek, yaşamak istiyorum hayallerde de olsa...

Sabahları güneşin doğuşuyla bir zamanlar hayatı, kocaman umutlarla nasıl kucakladığımı izlemek büyük bir mutluluk, hayalimde.. O yüzden güneşin doğuşunu kaçırmayı hiç istemiyorum.

Sonra…

Sonra sevgiye zaman ayırmak..

Burası çok önemli; yüreğimdeki hiç eksilmeyen sevgiyi, bana uzanan ellere, gözlere, yüreklere, hatta ulaşamayan uzaklardakilere dağıtmak, onların sevgileri ile yaşamın anlam ve güzelliğini yaşamak…

Dostlarla bölüşülen bir çayın, bir kahvenin tatlı sohbetinde yaşamanın tadını yudumlamak, kaçırılmayacak mutluluklardan.

Kısacası ne biliyor musunuz;  Önümde, eşi benzeri ve devamı olmayan çok değerli ve az miktarda kumaş var ve bütün terzilik becerilerimi, yaratıcılığımı, sanat zevkimi kullanarak bu kumaştan, bana yakışan güzel bir giysi biçip dikmem ve onu giyip, yakıştırmam düğün gününe…

Çünkü, ne yıllara, ne zamana, ne olacaklara hükmümüz geçmeyeceğini çoktan  anladık...

Selam ve sevgiler, can dostlar…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi