SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 01-05-2023 16:31   Güncelleme : 01-05-2023 16:45

Kadın Kimdir, Nedir Kadın? / Fatma Ayten Özgün

Yazan: Fatma Ayten Özgün -KADIN KİMDİR,  NEDİR KADIN? 

Kadın Kimdir, Nedir Kadın? / Fatma Ayten Özgün

KADIN KİMDİR, NEDİR KADIN? 

Kadına şiddet dünyanın kuruluşundan bu yana her ülkede ve her ırkta hep vardı ve var olmaya devam edecektir. Hiç bir ülkenin aydın kişileri bu konuya açıklık getiremedi.

Kadına şiddet diyince yalnız fiziksel açıdan düşünülmesin, psikolojik baskı, şiddet ,taciz, bunlar şiddetinin diğer türleri. Erkek kadına devamlı baskı uygulayarak.

Taciz ederek kadını yıldırır. Bu zihniyetteki kişiler kendilerini kadınlardan üstün gördükleri için kadının fikir özgürlüğünü kısıtlayarak kendi fikirlerini benimsetip, kendi isteklerini zorla yaptırmak kadını öz benliğinden çıkartmaktır.

Amaç budur zaten, kadına devamlı baskı uyguladığı için, kadın artık kendi kendine karar veremez hale gelir ve pes eder. Kadına şiddet başlı başına bir eylemdir.

Toplumda kadının yeri nedir? Bir kere kadın kimdir? Dünyaya çocuk üreten ve ev işlerini yapan bir robot mu kadın, nedir kadın?..

Kadın bizleri Dünyaya getiren kişidir. Annedir! Kadına şiddet uygulayan kişiler kimdir?.. Aynı kadının rahminde aynı kadının kanı ve canı ile beslenen kişilerdir. Bunlar hep eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. Eğitim önce ailede başlar temeller burada kurulur, nasıl ki temeli olmayan bir bina çöküyorsa ailede temel bozuksa şayet çökmeye mahkumdur.

Burada en büyük görev anne ve babaya düşüyor. Eğitim derken bu olaylar yalnız cahil kişilerde olmuyor, bir profesör bile eşine şiddet uyguluyorsa ki buna çok rastlıyoruz eğitimin rolü bu sözleri çürütüyor. Yüksek eğitim alan kişiler yapacakları meslek dalları için eğitim alıyorlar. Yine temele dayanıyor.

Terbiye ve görgünün okulu henüz açılmadı bunlar aile sağlar. Bir insan beş üniversite bitirirse adam olur ama insan olamaz. Allah bu güzelliği her kişiye nasip etmemiş. Bazı yörelerde kız çocuklarını çocuk olarak görmüyorlar.

Bir adamın üç kızı iki Erkek çocuğu varmış arkadaşı sormuş, "Kaç çocuğun var?" diye adam iki tane demiş. Kızları yok gibi sayıyor. "Be adam seni kim doğurdu?" Ya eşin çocuklarını sen mi doğurdun? Ya kız kardeşlerin nasıl yok sayarsın, seni baban mı doğurdu?

Hepsi kadın değil mi nasıl inkar edersin? Aslını inkar eden haramzadedir. Oğlanlar büyümüşler, artık delikanlı çağına gelmişler ve kızların peşinde koşmaya başlamışlar. Oğlu gezdiği kızla yaptıklarını babasına anlatır, "Aferin benim oğluma babasının oğlu eğlenmene bak oğlum bütün kızlar sana feda olsun yalnız!

Dikkat et sakın gönlünü kaptırma buyurun!" Babanın oğluna verdiği nasihate bakar mısınız, boş beyinli bir baba kendisinde yok ki çocuğuna ne versin. İçler acısı karşı tarafa yazık değil mi?.

O kişinin duygularına ne olacak? İşte bu fikir ayrılığı yüzünden çoğu çiftlerin evliliği düzgün gitmiyor. Hiç kendilerine nedenini sordular mı? Çünkü arkalarında göz yaşları ve ahlar bıraktılar ahh alanlar iflah olmaz.

Gelelim bu ailelenin kızlarına, anne zamanında aynı zorlukları yaşamasına rağmen eşi ve oğulları ile birlik olup kızlarına cephe alırlar, "Sizleri birisi ile görürsek vayyy halinize bizden kurtulamazsınız yaşatmayız sizi" der haydaaaa!!Buna ne demeli şimdi?

Cinayetlerin çoğu namus yüzünden işleniyor. Kadınlara namussuz diyenlere sesleniyorum, o zaman burada duralım. Dünyada ne kadar namussuz kadın varsa şayet, bir o kadar da namussuz erkek var. Çünkü namussuzluk tek başına yapılmaz itirazı olan var mı?...

Benim düşüncem bu. Haram ve günah kadına ne ise, erkeğe de odur. Erkeklere mübah, kadınlara günah diye gökten bir ayet nüzül etmedi henüz. Kadının edep yeri mahrem ise başkalarının görmesi günahsa bu kadında da aynıdır, erkekte de aynıdır. Bunu ben söylemiyorum Allah'ın ayeti. Bir eve misafir gelir çocuklar koşturup oynuyorlar ev sahibi baba üç yaşlarındaki oğlunu çağırıp der ki, "Haydi oğlum amcalara bir göster." der, çocuk alışık ilk gösterişi değilki sevinerek gösterir bu arada yalnız amcalar yok ki teyzeler ve diğer çocuklar da var kız çocukları da var. Bu yetmiyormuş gibi bu seferde, "Haydi oğlum annene bir küfür salla da duysunlar." Ardından hep birlikte kahkaha sesleri kulakları çınlatır, böyle mi olmalı ne dersiniz arkadaşlar?

Bu yalnız cehalet değil burada edep de yok ne kadar üzücü. Çocuklar evde sıkılmışlar, "Anne biz bahçeye çıkıp oyun oynamak istiyoruz."derler, anne, "Tamam çıkın oynayın." der. Kızlar, "biz de çıkıyoruz anne biz de oynamak istiyoruz." derler.

Anneleri, "Olmaz hayır, hayır siz nereye?" "Bahçeye çıkıyoruz ağabeyimler çıktılar ama.." Anne, "Susun bakayım onlar erkek" haydi bakalım buna ne diyelim?..

Misaller çok. Otobüse bindim çocuklu bir kadın daha bindi, birisi kalktı kadına yer verdi. Kadın oturdu çocuğunu da kucağına aldı, daha yerleşmemişti ki çocuk sokak satıcıları gibi bas, bas bağırmaya başladı, kulakları çınlatan hır sesle, kadın ayağa kalktı çocuğunu otutturdu, kendisi ayakta tay tay.  İşte bu.

Neden parmak kadar çocuğun isteğini anında yaparsın ileride gör bak o yalnız sana değil ileride topluma da aynısını yapacak .Onlar bizim en değerli varlıklarımız değil mi ?. Genç anne ve babalara sesleniyorum...

lütfen siz, siz olun çocuklarınızı iyi eğitin, sevginizi gösterin ki ileride karşılığını alabilesiniz. Eğitim toplumun kalkınmasında ve ilerlemesinde en büyük etkendir. 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi