DENEME
Giriş Tarihi : 25-06-2022 23:00

İnanç

Yazan: Turan Demirci - İNANÇ

İnanç

İNANÇ

Üç aylık kamp için İzmir Menteşe'ye giden öğrenciler geri döndüğünde kamp süresi içinde kullanılan dondurma karıştırma makinesi de naklediliyor. Nakleden firma takriben üç metre boyundaki ve üzerinde oldukça büyük dondurma karıştırmaya yarayan aparatı da olan kütleyi kaldırıma bırakıp gidiyor. Yapılması gereken şey makineyi tutup üç metre ilerideki kapıdan içeri sokup yerine koymak.

On iki asker, bir asteğmen ve bir astsubay olarak aleti yerinden bir santim oynatamadık. Orasından tuttuk, burasından çektik, ittik, kaktık ama bana mısın demedi… Tabii kalabalığın olduğu yerde işi birbirinin üstüne yıkma çabasını da göz ardı etmiyorum fakat alet de birliği bozacak heybete ve ağırlığa sahipti.

Astsubay; biraz bekleyin geliyorum, diyerek gidip de yanında omuzlarında halat nevi yassı taşıma ipleri olan dört tane adamla döndü. Hamallar makinenin baş tarafının yanlarında dizlerinin üzerine çöktükten sonra alttan geçirdikleri halatları sırtlarından omuzlarına atarak bir elleriyle sıkıca tuttular. Birinin verdiği komutla da dördü birden aynı anda ayağa kalktı. Koca kütle bir dakika içinde içerdeydi.

Adamların dört katı nüfus yoğunluğuna sahipken yaptıkları işi yapamamıştık. Bizde eksik olan neydi? İnanç mı? Yapacağımız işle kendi aramızda bir bağlantı kuramamak mı? Belki de her ikisi…

Dünyadaki bütün başarı hikâyeleri bir kişinin ürettiği fikrin bir ekip çalışmasıyla büyümesi üzerine kuruludur. Kimi kavramlar toplumlara tehdit gibi algılatılmaya çalışılsa da örgütlenme eylemi sadece devletlere karşı yapılan illegal bir durum değildir. İyi şeylerin arkasında da aynı fikre hizmet eden uzuvlar gibi çalışan bireyler vardır. Yerleşim, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, sendikalaşma vs. bütün faaliyetlerin arka planında örgütlenmeler yatar. Hayat tek bir insanın aklının kaldırabildiği fikirlere omuz verecek insanlara ihtiyaç duyar. İnanç ise fikri üretenin samimiyetine duyulan saygıdır. Bu denklem kurulduğunda verilecek komut zorluğu omuzlayacak her elemanı bir makineye çevirir.

Tabii ki inancın oluşabilmesi için yapılacak iş ile yapanın arasındaki neden sonuç ilişkisinin doğru kurulması da olmazsa olmazlardan biridir. Biz bunu niye yapıyoruz ki, bu bizim işimiz mi? Sorusunun altını makul bir nedenle dolduramıyorsanız yüzük kardeşliği başlamadan biter. İtibarını kaybeden liderlerin, şöhretini kaybeden yıldızların, yenilgiyi tadan orduların ortak kaderi yaptıkları ile hissettiklerinin bir birini tutmamasıdır.

Truva Edebiyat Dergisi

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi