ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 26-12-2022 18:51   Güncelleme : 30-12-2022 20:56

Harmandalı

Yazan: Özlem Çallı -HARMANDALI

Harmandalı

HARMANDALI
 
Tüm salon sessiz, çıt çıkmıyor! 

Adımlarını yavaş yavaş atarak geliyor yüzyılın delikanlısı Efe! Tüm heybetiyle. Kafasının içinde milyon tane düşünce var Efe’nin. Çocukluğunda dünyasını güzelleştiren oyuncaklarını hatırlıyor, çaputtan, tahtadan, kabaktan, telden oyuncukları. Tozlu, sisli köy topraklarını maviye dönüştüren mucizelerini.

Geliyor Efe’m, harmandalıya...

Kollarını kaldırıyor yine yavaştan. Yavaş ama cesurca. Namlusu sanki tüm salona ateşler saçıyor. Yine ağır ağır devam ediyor harmandalıya.

Birden gidiyor gençliğine. Deli yürek olduğu vakitlere. Zengin ağanın köyü istila edip gölünü, balıklarını, ekmeklerini almasını hatırlıyor. Günlerce dağlarda pusu kurup nöbetleşe arkadaşlarıyla verdikleri mücadeleyi hatırlıyor Efe. Yılmadan, usanmadan, bıkmadan! Bir adım daha atıyor, devam ediyor dansına/oyununa yani harmandalıya...

Geliyor o en derinden, insanı can evinden vuran yerine -harmandalının kalbine- ağıt bölümüne...

Birden unutuyor bir sonraki adımda ne yapacağını. Zaman duruyor. Tahtadan yürütecin yokuştan aşağı inerken bir bacağının kırılmasını; göl için verdikleri mücadelede kardeşinin, Salim’inin bacağının koptuğu o dehşet sahneyi hatırlıyor.

Sonra, yine adımlarını atması gerektiğini hatırlıyor Efe. Bir gayretle tamamlaması artık dansını/oyununu. Toparlıyor kendini Efe, çekip alıyor kalbini ağıttan.

Adımını tekrar atıyor tüm heybetiyle. Bütün gücüyle dizini yere vuruyor yüzyılın delikanlısı Efe. Tüm salon ayakta o anda. İzleyenlerin gözü bi tek onda. Duygular şaha kalkıyor, bilinmez bir tılsım tüm salona hakim oluyor...

“Harmandalı! Efe’m geliyor!”

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi