KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 25-10-2023 17:36   Güncelleme : 25-10-2023 17:41

Bir Kitap: Veronika Ölmek İstiyor / Paulo Coelho

Yazan: Dilek Tuna Memişoğlu -BİR KİTAP: VERONİKA ÖLMEK İSTİYOR / PAULO COELHO

Bir Kitap: Veronika Ölmek İstiyor / Paulo Coelho

BİR KİTAP:VERONİKA ÖLMEK İSTİYOR / PAULO COELHO

“Veronika Ölmek İstiyor…”
Bu kitabın ismi nerede duysam görsem ilgimi çekiyordu.

Biraz da çekiniyordum okumaya doğrusu.
Her elime alışta, kapağı rahatsız edici geliyordu mesela…

Oysa yazarı Paulo Coelho’nun kalemini seviyorum.

Kitabı okumanın zamanı geldiğinde sayfaları çevirdim ve kısa sürede bitirdim.
Başlangıçtaki endişemin yersiz olduğunu düşündüm.

Altı çizilesi birçok cümle buldum…

Veronika kimdi, niye ölmek istiyordu?
Daha  başında sorular dolaşmaya başladı kafamda.

“11 Kasım 1997 günü Veronika kendini öldürme zamanının -sonunda- geldiğine karar verdi. Bir manastırda kiraladığı odasını dikkatlice temizledi, kaloriferi kapattı, dişlerini fırçaladı ve yatağına uzandı.”

Kitap böyle başlıyor. Tam o sırada bir dergiye gözü takılıyor.
Bilgisayar oyununuyla ilgili bir yazıyı okumaya başlıyor.
Ne ilginçtir ki oyunun yaratıcısı Paulo Coelho diye biri.
Bu kişiyle tanıştıklarını anımsıyor.
Dergideki “Slovenya nerededir?” cümlesi canını sıkıyor.

Yaşadığı şehrin bilinmeyişine üzülüyor.

Devamını elbette anlatmayacağım.
Sizler okuyup girin Veronika’nın ve sonrasında gözünü açtığı Villette Akıl Hastanesi’nin dışarıya kapalı dünyasına…

Toplumda gerçekten deli dediğimiz, deli sanılan, kendini öyle göstermekte huzuru bulanların dünyasında içinde bulunduğumuz dünyayı sorgularken bulun kendinizi.

Delilikle insanlık arasındaki çizginin nerede durduğunu, sınırların nasıl iç içe  geçtiğini Coelho’nun kaleminden okuyun.

Dilerseniz benim gibi altını çizin cümlelerin, dilerseniz bir deftere not edin.

Kahveyle, çayla, sakin köşelerde okuyun “Veronika Ölmek İstiyor”u…

Kitapta altını çizdiğim yerlerden:
“Yaşamın, harekete geçmeden önce doğru ânı beklemekten ibaret olduğunu biliyordu…”

“Ah, bu dünyanın acıları hiçbir şeye benzemez, hemen anlaşılır.”

“Kimsenin kimseyi yargılayacak durumu yok. Her insan kendi bilir çektiği acının boyutlarını ya da yaşamında anlamın hepten yok olduğunu.”

“Tüm ömrünü bir şeyler bekleyerek geçirmişti zaten…”

“Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir.”

“Deliler ilk izlenimi çok ciddiye alırlar.”
“Ne de olsa ‘deli’ydi ve kimseyi hoşnut etmek zorunda değildi.”

“İnsanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.”

Editör: Serhan Poyraz 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi