BİR KİTAP: BANA BAŞKA DÜNYALAR / BAHRİ KARAPIÇAK
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere FGK Yayınları'ndan çıkan Bahri Karapıçak beyefendinin, "DAHA BAŞKA DÜNYALAR" isimli şiir kitabını tanıtmaya çalışacağım.
Daha önce çıkarmış olduğu Bahri Bey'in "VİCDAN PAZARI" isimli romanını okumuştum. Gerçekten son yılların en iyi kalemlerinden biri diyebileceğim ölçülere sahip nadide yazarlardan.
Dili, üslubu, kılıç kadar keskin, pamuk kadar yumuşak. Merhametli sözleri okuyucunun kalbini fethetmeye yeter ölçüde samimi, sıcak ve kalbe şifa. Hatta dünya klasikleri yazarlarının ustalığı ve bilinci ölçülerinde derin ve mahir bir yazım tekniği var desem hiç mübalağa etmiş olmam. Zira kurduğu cümlelerde kaybolmanız an meselesi. Birkaç kez okuduğum pek çok paragraf, bilmediğim kelimeler vardı. Şimdi diyeceksiniz anlaşılması güçse nasıl beğendin? Hayır, sizi temin ederim bizim, belki benim kelime hazinemin eksikliği.
Artı jenerasyon farkı. İnanınız gün geçtikçe öyle basit kelimelerle, cümlelerle, garip bir ifade diline düştük ki!.. Türkçe ve yıllar boyu kullandığımız o eşsiz kelime deryasını öyle erittik ki! Basamak sıralamasına koysak dildeki tükenişimizi, geldiğimiz nokta bir eğrinin hızla çıkıp aniden hızla yere düşüşü gibi. Her bilmediğim kelimeyi yazıp karşısına anlamını yazdım. Sonra şapka çıkardım, "Vay be! Neden biz bu kadar yabancı kalmışız? Ne kadar sığ konuşmaya çalışmışız, hep bilinen kelimelerle ne konuşup ne yazmışız? Yazık bize, nasıl düzelir bu eğri?" diye diye şiir kitabını okudum Bahri Bey'in. Eksiğimi tamamlamaya, kendimi, dünyayı, ölümü, Allah aşkını, evlat, anne sevgisini, kâh bir Yunus kâh bir Karacaoğlan, Necip Fazıl, Cemal Süreya, Hüseyin Nihal Atsız ve benzeri bir çok şairin ortak dilinden usul usul dinledim. Hepsinin bir sentezi dünya özetiydi "DAHA BAŞKA DÜNYALAR..."
Öğrenmenin hazzıyla beyin ve kalp ortaklığı sonucu sanki ağızda akide şekeri tadı bırakır ya!.. O misal bu kitap. Her şiir bir tesbih tanesinin boncuğu değerinde kalp kutsalı, sevginin, en çokta insan olma sanatının ölçülerini önce kendini ciğerden ezip sonra tüm vücudu bir hamur gibi yoğurup insanın özünü şekillendirip ince ince oya gibi işlemiş yazarımız. Her şiiri bir hayatın altın madeninin devasa dağlarından akmış, ince bir elekten kalan ömrün damıtılmış en saf hazinenin kırıntıları kalmış gibi görebilirsiniz. Tüm kelimeler titizlikle seçilmiş. Yaşanmışlığın arkeolojik kazıları gibi her öykü. Şiir demek az kalır. Bittiğinde bir hikâye çünkü. Acılarından kızılcık şerbeti yapmış şairimiz. Her dize bir sokak, her kıta bir mahalle, her şiir bir ummân.
Her birimiz kendini görecek bu şiir kitabında. Yüzleşecek insanlığı, vicdanı ve ar duygusuyla. Tamamlanmamış duyguların, yarım kalmış hislerin, coşkun pişmanlıkların, ölümüne hasretlerin, kızıl sevdaların, kabuğu düşen sızıların, kısa ani sevinçlerin, göz yaşının, savrulmuşluğun, kaybolmuşluğun, sığınmışlığın, nefes nefese çözünmüşlüğü "Daha Başka Dünyalar".
Kitap beş bölümden oluşmuş. Her başlılık altında onlarca şiir mevcut.
Bahri Karapıçak’ın şiirleri hem toplum için sanat hem de sanat için sanat anlayışına uygun düşer. Bir bakıma Allah ve insan için sanat desek yanlış demiş olmayız. Kullanmış olduğu malzeme ve motifler okuyucuyu İslam, insan, vatan, anne, evlat, benlik, vicdan, doğa, memleket rüzgârlarında uzun bir yolculuğa çıkarıyor.
Kapak resminde olduğu gibi bir elin sıcaklığını hissetmeniz, düştüğünüz kuyulardan çıkmanız, farkındalığınızın ayırdımı için bu büyük aynada yüzleştiğiniz resmi görmeye hazırlanın derim....
Cesur bir yüreğin sözleri...
FARKIMIZ
Sen borsada oynarsın,
Ben bebeğimle oynarım.
Sen dedikodu edersin,
Ben dua ederim.
Sen tamah edersin,
Ben şükrederim.
Sen Allah'a küfredersin.
Ben Allah için ölürüm.
(say. 226) 2022
