ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 11-12-2022 21:54   Güncelleme : 11-12-2022 22:36

Başlamak

Yazan: Dilek Altundağ -BAŞLAMAK

Başlamak

BAŞLAMAK

​​​​​​Öğretmenler odasında çayını yudumlarken kitabını okudu Elmas Hanım. Kitabın sayfa kenarlarına notlar alıp cümlelerin altını çizdi.
"Gençleri en verimli zamanlarında kimliğini oluşturmaları için yaşamlarıyla özdeşleştireceği kitaplarla tanıştırmalı."
Kitap çok ilgisini çekmisti. Kitabı okumaya devam etti.‘

’Neye olursa olsun başlamak güzel şeyidir. Çünkü her başlayış bir şey yapmak bir sonuca varmak hevesinin ilk adımını teşkil eder.’’ der, Şevket RADO… Bir not daha düştü sayfanın kenarına.

Göz ucuyla sandalye gıcırtısıyla dikkatini dağıtan kişiye baktı.Veli Hoca'yla göz göze geldi."Elmas Hocam,  kitapla gençler  arasındaki bağ araştırılmış mıdır sizce?"

Okuduğu yeri işaret parmağıyla  tuttu. Kaybolmasın diye.

Veli Hoca 'ya bakarak," Betimleyici araştırmalardan  çıkan sonuçlar  25-40 yaşları arasındaki gençlerde edinilecek en muhtemel değerin kitap okuma kültürünü benimsemiş olmaları diye duymuştum, dedi.

Akif Hoca'nın dersi henüz başlamamıştı. Bilgisayarda günlük çalışma etkinlikleri hazırlıyordu. "Konu dikkatimi çekti hocalarım naçizane benim fikrim,okuma vadisinde gençlerle uzun yolculuklar yapmamız gerekir.Herkeste farklı etkileri olan okuma kültürünü görev addeden, hayatına mihenk taşı yapmayı yaygınlaştıran kalemleri de yani biz öğretmenleri de değerli kılmaya başlamak gerekmektedir, dedi.

Veli Hoca kafasıyla onayladı.

Tabi ki Akif Hocam çok haklısınız. Ayrıca gençlerle başlamak; zamanın akışına ayak uydurmak, Z ve Alfa kuşağını da yeni nesil okumalarla buluşturmak için kendilerini keşfedeceklerine inandıkları sayfalara yolculukta eşlik etmede onların tercihlerini kınamadan, ötelemeden, eleştirmeden “Bunu mu okuyorsun?” gibi toplumdan soyutlayan, bilinçaltı rahatsızlığını sezdirecek sorulardan  kaçınmak gerekir, dedi.

Öğretmenler odasının her zamanki gündemi öğrenci ve eğitim sistemiydi. Zaman çabuk geçti, zil çaldı.

Yeter Öğretmen, kahvesini, kitabını alıp dolabına yakın yerine geçti.

Elmas Hoca, okuduğu kitabı inceledi. "Klasikler harika seçim. Puşkin, Yüzbaşının Kızı. Ben de üniversite yıllarında okumuştum."

Yeter Öğretmen, ben de bu aralar klasiklere sardım az önceki muhabbetinize geç kaldım.

Ah! Gençler…

Gençler, “Yeter ki okusun” diyerek kitapla sağlıklı iletişim kurmaları için yalnızlık gemisinde dünyalarında tek başına kalmamaları sağlanmalıdır. Bir dostlarının da başucundaki kitaplar olduğu güveni verilmelidir.

Aslıhan Öğretmen, konuşmayı pek sevmezdi. Ama eğitsel konularda fikrini beyan ederdi. Sosyal Bilgiler dersinde öğrencilerime hep söylerim.Herkesin kendi  istidadında ve  kabiliyetinde yapabileceği işler olduğu gibi okuyacağı kitaplar da  vardır  elbet.Yeter ki başlamak için el verilsin.

Peki arkadaşlarım, “Dünyada kitaptan en güzel ne vardır ki?” sorusuna cevabınız ne olurdu?

Bilgisayardaki işlerini yapmaya devam ederken kafasını çevirdi Akif Hoca. 

Gülümseyerek, ”Günümüz dijital dünyasında teknolojiye teslim olmuş bireyler olarak sanal âlemin önüne geçebilmektir.”  derim. "Arkadaşlar konuyla ilgili öngörülerimizle ilgili öğrencilerimize, velilerimize ve hatta öğretmenlere seminerler yapalım diye fikir öne sürdü, Rehber öğretmeni.
Çok iyi olur Salim Bey, dediler.  Teneffüs zili çaldı, öğretmenler dersliklere gitti.      

Ebeveynlere ve öğretmen eğitimleri yapma kararı alındı.Ertesi gün de öğretmen ve velilere  seminer düzenledi. 
Salim Hoca donanımlı bir hazırlık yaptı.   

Bazı insanlardan zaman zaman yeme, içme, gezme, eğlenme gibi zevklerden bile sıkıldıklarını duyarız. Özellikle günümüz gençlerinden değil mi?diye seslendi konferans salonunu dolduran izleyicilerine. Başlarıyla onayladıklarını gördü.

Salondaki misafirler pür dikkar dinliyordu. Çalan telefonlar sessize alındı.

Salim Hoca, kendisini dinleyenlerle göz teması kuruyordu.

Öyleyse yaşamı tek düzelikten kurtarabilmek için hiçbir şeyin kararında kalmadığı kainat yolculuğunda yola kitapla başlayıp  kitapla gidilmelidir.

Elemleri, sevinçleri, muhabbetleri, nefretleri hızlı yaşayan gençlerin hayatı tecrübe edinerek, yol arkadaşı bir roman kahramanıyla tanışıp yaşama sevincini paylaşabileceği, ıstıraplı günlerinde bir kurtarıcısı olduğunu düşünebilmesini sağlamalıdır, dedi. Sunum yapmaya devam etti projeksiyonda görüntülediği araştırma sonuçlarından elde edilen verileri paylaştı.

Metin Özdamarlar, ‘’Yeni Nesil Öğretmen Olmak’’kitabında 21.yüzyıl öğrencisinden beklentilerimiz önceki dönemlerden çok daha farklı diyor. Eğitim hızla değişiyor. Bu yüzyılda problem çözebilen eleştirel düşünebilen, hayal kurabilen, sorumluluk alabilen girişimci öğrenciler istediğini de ilave ediyor. Kitabın ilerleyen sayfalarında yer alan en çarpıcı cümlesi, ’’Şu dünyada her şeyin en iyisine layık çok özel ve güzel bir çocuk var! O, sizin sınıfınızda eğitim görüyor.  Öyleyse öncelikle mikro çevremizdeki gençlerle başlamak doğru tercihimiz olacaktır. Hayal kurabilmesi için, eleştirel düşünebilmesi için her çeşit seçenek sunulmalıdır.

Problem çözebilmesi için seçiminde fırsat verilmelidir.Bu fırsatlar verilirken her şeyden önce gençleri kitapla hayatlaştırmak gerekmektedir. Mikro çevreleri aile, okul ve akran altın üçgenine bir çengel de kitabı ilave etmelidir."dedi. Okul idarecisi Fatih Beysöz de alarak,

Hocam, konuyla anlamsal bağ kurduğumuzda yine Ziya Selçuk’un ‘’Kırk Kere Söyledim’’ kitabında da gençler için özenle seçilmiş bir cümlesinde,‘’Becerileri gelişmemiş bir çocuk hayatta yalnız başına kaldığında öğrenilmiş çaresizliğe teslim oluyor.’’ Ebeveynlerin çocuk adına becerileri çözmeye kalkması onun gelişmesine engel olmaktadır. Çocuğun hayat boyu becerileri kazanması için de kitap okumaya başlamayı bilmesi gerekmektedir.Daha anne karnında tanıştırılan kitabın emme refleksi gibi tesirini hissettirmelidir. Okumak böylece bebeklikten itibaren uzun egzersizler ve  alışkanlıkların  neticesi olacaktır,dedi.Velilerin ilgiyle izlediği seminer bitiminde son sözü okul Aile Birliği Başkanı Ayşe Hanım alarak:

-Küresel okuma dünyanın  en önemli sorunlarından biri olup tüm dünya cemiyetlerinin  bir araya gelerek,‘’ En önemliyle kal, kitapla kal.’’sloganı medeniyetlerin ortak çağrısı haline gelmelidir, dedi.

Tüm salonda alkış tufanı koptu. Salim Bey, semineri son sözüyle bitirdi.

-Öyleyse biz de haydi el verelim hep birlikte  en önemliyle başlayalım, kitapla kalalım.

Hepinize teşekkür ederim oldukça verimli bir semineri, dedi.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi