ANI
Giriş Tarihi : 08-11-2023 18:02

Umut / Ahmet Keskin

Yazan: Ahmet Keskin -UMUT

Umut / Ahmet Keskin

UMUT

Karşıma geldiğinde gülüyordu. Traşlı yüzü, dökülen saçlarından açılan alnı, açıklığı kapatan devrik saçı, selama hazır dudaklarıyla buluştuk.

Siyah deri montu, yıkanmaktan ağarmaya yüz tutmuş kotu, sivri burun ayakkabısıyla durdu. Selamlaştık. Boşta kalan elim ile kucaklaştık. Hal hatır sorarak, dereden tepeden ayak üstü muhabbet açtık.

Birşeyler anlatmak ister hali; "Ayşe kızımız nasıl?" ile dile geldi.

"Gitti. Annesi istemiyordu zaten. Sonunda dediği oldu. Bıraktı, gitti. Boşanmak istiyor. Beni istemeyen gönlü neyleyeyim. Boşanalım, aç davayı." dedim. 

Bir ara durakladığında; "Sebep sadece annesinin istememesi olamaz. Birbirinizi istediğiniz için evini bırakıp, seninle geldi. Sana kaçtı. Değil mi?"

Gözlerini kaçırıp; "Doğru. Fakat hayat zor be abi. O da farkındaydı. Yememizden, giymemizden borçlar için kısıyorduk. Bir işin ucundan tutsan dedim. Bir kaç gün fasona günlük geldi. Az mazdı fakat soluklandık. En son annesine gidişinde farklı döndü. Ayrılalım da ayrılalım.." 

Konuştukça omuzları aşağı doğru çöktü. Yüzü halden hale döndü. Bir medet umarcasına gözlerimle buluştu. Bakıştık, bakıştık. 

"Konuşmamı ister misin?" Sözüme can kurtaran simidine sarılırcasına sarıldı; "Seni sayar. Belki dinler. Sevmiştim, sevgim büyük ona." dedi ve sustu. 

"Bu akşam gidelim." ile çöken omuzları tekrar yükseldi. Kederlenen yüzü ışıdı...

Pek çok sevgi, saman çöpü aleviyle tutuşup yangın yerine  dönerken basit nedenlerle deprem görmüş oluyor. Evlenmeler kadar boşanmalarda kısa bir zaman dilimine düşüyor. Aileler, sosyal yaşam çatırdıyor... 

Akşam buluşmak üzere ayrıldığımız da onun evliliğine dair büyük bir umudu olmuştu. Umudun yeşermesini sağlayacak akşama ise, daha saatler vardı...

Editör: Ümmügülsüm Hasyıldırım 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi