ŞİİR
Giriş Tarihi : 22-12-2022 14:41

Tutuklu

Recep Altın -TUTUKLU

Tutuklu

TUTUKLU 

Ben sana tutukluydum, 
Sen bana mahpus,
Anılar bak yine sus pus.

Tenin gül kurusu, 
Gözlerin üzüm karası,
Vefasız gözlerinde ben bir gönül yarası...

Ziyaret günü kadar uzaksın ve bir o kadar da tuzaksın.
Elle tutulacak kadar yakın,
Göz ile görülemeyecek kadar uzaksın.

Firari sevdamsın,
Uykusuz gece yarımsın,
Karanlığımda aydınlık dünyamsın,
Karanlıklar içinde kaldığım rüyamsın,
Hayal kadar gerçek,  Gerçek kadar hayalsın...

Sen benim yasak aşkımın müebbet yemiş sevdasısın.
Söyle sen hangi dilde yazılmış bir lisansın?

Nefesim kadar yakınsın
Yıldızlar kadar da uzaksın.
Yasaklanmış maddeler kadar zararlı tatlısın.

Zemheride çıkmış kardelen kadar asi bir ruhsun.
Anlatılmış masallar gibi bir varsın, bir yoksun...

Yokluğunda çakır dikenisin, yüreğimi kanatıyorsun.
İçime içime akıyor, 
Çok canımı yakıyorsun.
Varlığın varlığıma armağan olsun!

Bi geliyorsun, beni benden alıp gidiyorsun.
Bi konuşuyorsun, yüzümü güldürüyorsun.
Sonra bi gidiyorsun,  bende aynaya bakacak yüz  bırakmıyorsun.

Düşüncelerime zincir, düşlerime pranga takıyorsun.
Görmüyor musun? Yokluğunda bende düşünebilecek bir akıl bırakmıyorsun.

Ve sonra kendime, sen hangi günahının bedelini ödüyorsun oğlum, diye sorduruyorsun.

Sen ne kadar uzağa gidersen git,
Bütün yollarımı sana çıkarıyorsun.

Sen benim ahirimsin, ahiretimsin.
Sen benim en değerlimsin.

Hiç yanımda olmayacak olsan bile sakın diyorum,
Sakın sana  bir şey olmasın.
Bir şey olursa ben kırılırım.
Sana, umutlarıma, yaşamaya, insanlara...

Kırma beni,
Başımın tatlı belası...

Sen olmayınca,
Pazarda annesini kaybetmiş çocuk gibi oluyorum ben bu yeryüzünde...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi