DENEME
Giriş Tarihi : 22-10-2022 17:14   Güncelleme : 22-10-2022 17:19

Sahne

Yazan: Firuze Ünal Yavuz - SAHNE

Sahne

SAHNE

Hayat sana sahneyi sunar, oyuncuları sen belirlersin. Kimine başrol, kimine konuk olmak düşer... En zoru da galiba figüran olmak; kısadır ya, anlık gülümsemeleri, anlık girip çıkmaları, bazan arkası dönük çekip gitmeleri…

Roller paylaşılır, bir yerden başlanmalıdır. Girişte muhteşem perdeler açılır; ışıklar, orkestra, müzik  derken pürdikkat kesilir bir sesle seyirci. Kostümler hangi romanın içinden biçilip çıkıp gelmiş? Hangi şehir, mahalle... Kompozisyon misali gelişmeler; ne oldu, olucak soruları, kimi sabırsızca tırnaklarını yer, kiminin saçını başını okşarken arada bir de sallar... Sabırsızdır seyirci. Oflamalar, puflamalar eşliğinde gözler, kulaklar odaklanır sahneye  ama ne yalan söyleyeyim bambaşkadır ambiyanslar! Kaptın mı o havayı alınır keyifler, birden sesler yükselir; "varolun", "tebrikler", muhteşem bir şey, ardından kopar alkışlar.
Molada oyuncular muhteşem, sahne tam bir şahane, bir çay içesi gevşer seyirci. Ve işte beklenen an! Acaba kim yazdı? Yazarı kim olabilir? 

Heyecandan anlık oyuncuları hatırlayamazlar da hiç de çaktırmazlar.

Kulaktan kulağa keyif almıştır seyirci, bilmeliydi bu keyifin  eseri kimindi.

O an bütünleşir her şey; sanatçı, seyirci, eserin sahibi, yazarı... Sahne oldu mu şimdi 1000 kişi!
Mükemmelliğin fevkinde sessizce izler, dinler, gözlemler …

Sanatçı hiç yadırgamaz, çoktan aile olmuştur konukları ile. Ağırlamasını  bilir, yüzlerindeki tebessüm kaynaşmanın simgesidir.

Bir sahnede bin kişi oynar, el ele selamlar verilir, alkışlar sarar etrafı... Yorgunluğu, dadından yenmez! Ve  o perdeyi, bütünlüğün eseri olan birlik olmak kapatır,
gayet mutlu, sevinçle…

Ya oyunda kendini bulmuştur seyirci  ya da sahnedeki etkileşimdi kendisi…

Şimdi "sonuç?" diyeceksiniz, sonuç sahnede…

Sanata ve sanatçıya sonsuz saygılarımla…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi