DENEME
Giriş Tarihi : 08-03-2023 21:01

Parçacı Değil, Bütüncül Yaklaşmak

Yazan: Aydın Hanzala -PARÇACI DEĞİL, BÜTÜNCÜL YAKLAŞMAK

Parçacı Değil, Bütüncül Yaklaşmak

PARÇACI DEĞİL, BÜTÜNCÜL YAKLAŞMAK 

Kadın ve erkek iki zıt duygudur.
Bu iki zıt duygu doğru orantıda buluştuğunda
birbirlerini tamamlayan iki unsura dönüşürler.
Bu anlamda kadın erkek için eksik yan iken
Kadın için de erkek eksik yandır.

Bu iki zıt duygunun;
birbirlerine zulmetmeleri, birbirilerine duyarsız, duygusuz, anlayışsız olmaları aslında birbirlerini tamamlamak yerine eksiltmeleri anlamına gelir.

Birbirlerini eksiltme yerine birbirlerine duygudaş olmaları, birbirlerinin duygu dünyasına hitap etmeleri, birbirlerini saymaları, birbirlerine değer vermeleri tamamlanma sürecini gerçekleştirir.

Bu anlamda anlamak yetmez aynı zamanda anlayışlı olmak, anlaşılır olmakta önem arzeder.
İnsanca, merhametçe birbirlerine dokunanlar birbirlerine yaşamı cennete çevirebilirler.

Dikkate almak ve dikkate alınmak her insanın görev ve hakkıdır.
Önemseyen önemsenmeli, ilgi gösteren ilgi görmeli, tebessüme tebessüm ile karşılık verilmeli.

Kadın ve erkek birbirlerine duygu doygunu olabilcek potansiyeli sergilemelidirler.
Sadece bedensel birliktelikler büyük oranda yıpranmayı doğurur. Oysa kadın da erkek de insandır.
Ve insan duygu, ruh, kalp, akıl, beden bütünlüğünden oluşan bir varlıktır.
Kadına parçacı yaklaşmak kadına hakaret olduğu gibi aynı zamanda basitlik seviyesinde görmek olur.

Aynı durum erkek için de geçerlidir.
Bu sebeple erkek kadına, kadın erkeğe bütüncül yaklaşmalı, bütüncül görmeli ve bütüncül değerlendirmelidir.
Bütüncül bakmak, görmek, değerlendirmek bütün alanlar için elzemdir.
Bir baba, bir anne, bir kadın, bir erkek vs bütüncül görülmeyi elbette ister.

Bu bütüncüllük gerçekleştiğinde anneler günü, babalar günü,  sevgililer günü, kadınlar günü ve daha nice günler bir teselli, bir temenni olmaktan çıkar ve günlere hasredilen bu kutlamalar yılın hatta ömrün tamamında hayat bulur...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi