MUTLULUK ÜZERİNE
Bir gül açacak birazdan
Kardan daha ak üstelik
Adı mutluluk olsun
Ey yüreğimin incisi!
Haydi, dök sevgi tohumlarını bulanık sulara!
Durma, filizlensin köklerin
Sen kutsal gülsün, duyumsa!
Yaşamın, mutluluk simgesi
Adın, mutluluk olsun
İnsanın mutluluğu duyumsayabilmesi için kendisiyle barışık olması gerekir. Mutlu olabilmek için önce kendisini sonra da çevresindeki güzellikleri sevmeyi becerebilmeli insan.
Olağanüstü bir duygudur sevmek. Koşulsuz, beklentisiz sevmek; -abartısız- duyguların en güzelidir, öyle değil mi? Yüreği sevgiyle atmayan, acıma duygusu barındırmayan her birey, yaşamı boyunca mutsuz olur. Bu duruma çoğu kez tanık olmuşumdur.
Oysa yaşamı değerli kılan, sevgidir. Sevgisiz bir yaşam düşünmek olası değildir. Mutluluk ve sevgi, -bana göre- ayrılmaz ikilidir.
Mutluluk, bireyin yüreğinde barındırdığı olumlu duyguların dışa vurmuş durumudur. Mutluluk, bir armağandır karşınızdakine. Sunulan mutluluk, kendinizi de mutlu ediyor, yüreğinizde tatlı bir esinti bırakıyorsa, ne mutlu size. Mutluluğu yakaladınız demektir. Kuşkusuz, tek yanlı bir mutluluk düşünülemez.
“Mutlu ederek mutlu olmak, bir yürek işidir.” der, yazar Mehmet Deveci. Yazarın görüşüne içtenlikle katılıyorum.
Sarımsı geçeneğin soğuk duvarlarında
Uzaktan bir ses yankılanıyor
Seslenen Mona!
Titreyen gövdesiyle, yatağın ucunda
Gel! diyor, gelsene yanıma...
Acının kucağında gece yarısı şimdi
İşte, diyorum; işte şimdi sevgi arası...
Mutluluk, kimileyin korkuyla bakan iki göze, titreyen iki ele yoldaşlık yaparken umuda sarınan gözlerde yakaladığın andır. Bu nasıl güzel bir duygudur, öyle değil mi?..
İnsanın işini sevmesi, ona tutkuyla sarılması mutluluğu yakalama nedenlerinden biridir. Ben işimi çok seviyorum. İşim, mutluluk kaynağım benim. “Yaşama yeniden gelsem, yine aynı işi yaparım.” diyecek kadar sağlamdır bu görüşüm.
İnsanları seviyorum. Ayrım yapmak da neyin nesi? Anlamış değilim. Yardım eli uzatmayı seviyorum, yaşamı güzel kılmak kendi elimizde, kuşkusuz...
Özdeksel/tinsel varsıllığı üleşirken duyumsanan mutluluk, mutluluğun en yücesidir. Var mı bundan ötesi? Bilenler, bilmeyenlere söylesin… Dostun yanında iki çay, simit, bolca yürek sevgisi… İşte size mutluluğun sırrı… Okurken çok mutluyumdur. Yeni bilgiler edinmeyi severim.
Mutluluk, -tartışmasız- emektir, bu da böyle biline!..
Düş kurmak da beni mutlu eder. Sevdiğim insanların iyiliği için kurduğum -olumlu- düşler mutluluğun en güzelidir benim yaşamımda... Yazmaksa başlı başına bir tutku... Yazarken mutluluğu duyumsar, bir çocuk sevinciyle atar, durur yüreğim...
Doğayı diyorum; doğayı, hayvanları severim. Bir çay demleyip yorgun gövdemi kedimiz Minka’nın sırtüstü uzandığı koltuğa yavaşça bırakıp yarı kapalı baygın gözleriyle, hafif kıvrılmış bedenini severken çıkardığı “gırlama” sesinin yüreğime mutluluk saçmasına bayılırım…
Örneğin yazılarınızı okurken çoğu zaman -işimden dolayı- yorum yazmaya zaman bulamasam da hepsini okur, öğrendiklerimi belleğimin süzgecinden birer birer geçirirken siz dostlarımı düşünürüm. Sizlere gönül borcum var benim…
Bu duyguyu yüreğimde duyumsarken, iyilik bilmez olmayışımın bilincinde olduğumu düşündüğümde; “İşte bu duygu.” derim, “Bu duygu, mutluluğun en değerlisidir…”
Yazacım, bugün mutluluk üzerine yazdı da yazdı. Çağlıyor duygularım, sevginin ışığıyla.
İşin özü, sevgili dostlar; Mutlu mu olmak istiyorsun? O zaman durma, çabala. Mutluluk emek ister, sevmek ister; onu gönlünde ara, bulacaksın! Herkes mutlu olabilir. İnsan yeter ki istesin...
Yüreğinizde yeşerttiğiniz sevgi, mutluluğunuz olsun. Sevdiklerinizle birlikte gönenç içinde bir yaşam dilerim…
Editör: Hamit Gözümoğlu