KOYU KARANLIK
Gece, yalnızlığın üzerine dökülen asfalt ama yine de gelecek günlerin güzelliğini haber veren koyu karanlık ve sisli gecelerdir.
Bazen, insan yalnız kalıp üstüne gecenin hüznü çöktüğü zaman aklından bir çok şeyler geçse de kendimizi dinlemenin en iyi ilaç olduğunu unutmaması gerekir. Geceler sonsuz gibi görünür ama sonsuz değildir. En koyu ve uzun gece dahi sona erer ve güneş tekrar doğarak her yeri ve dahi gönülleri aydınlatarak huzura kavuşturur.
Ne geceyi günden, ne de günü geceden çıkaramayız. Çünkü gün içindeki zamanın parlak olmasını sağlayan karanlığın ortaya çıkabilme ihtimalidir, dolayısı ile gündüzün fenerini hazırlayabilmek için gecenin karanlığına razı olup en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Çünkü gece olmasaydı gökyüzündeki yıldızları asla göremezdik. Hayatımızın yıldızlarına ulaşmak istiyorsak bizi aydınlığa yönlendirecek olan içimizdeki karanlığa razı olmalıyız....
GECE İÇİNDE ZAMAN
İşte bitiyor gece... Sabahyıldızının
Dağlara vuran hüzünlü şavkıyla
Ey gönlümü kavuran karanlık gece
Seninle başlar dertlerim hece hece.
Bazen şiir olur akarsın kıvrım kıvrım
Çağıldayan ırmaklardan
Yağmur olur çilersin hüzünlü gönüllere
Susuz toprakları sularcasına ince ince
Zaman... Gece içinde filizlenen düşünce
Bir anlık çiçeklere dönüşen her umudu
Çürütür şafak ufuktan doğmadan
Gül yaprağındaki tomurcukların
Toprağa düştüğü an...