ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 15-10-2022 18:48

Kömür Yarası Toka

Yazan: Nevin Aktekin Gülfırat - KÖMÜR YARASI TOKA

Kömür Yarası Toka

KÖMÜR KARASI TOKA

Kapı çalar;
içeriden küçük bir çocuğun sesi duyulur;

"Anne babam mı gelmiş,  istediğim o  çikolatadan da almış mı?"

"Aaa anne bu üstü başı kapkara amca da kim?"

"Anne sen neden ağlıyorsun?"

"Anne bu amcanın elleri yüzleri neden siyah ki?"

Annesi  kızını çekiştirerek acele ile evden çıkarak, üst kattaki  komşusunun kapısını çalar.

Kapıyı orta yaşlarında bir kadın açar.

Kapıyı açan kadın;

"Elif kızım  hayırdır senin  bu halin nedir?"

Telaşlı ve gözü yaşlı olan Elif;

"Hasene abla madende patlama olmuş benim gitmem gerek."

"Kızım sana emanet eşim ile babam madende göçük altında kalmış."

"Aşşağıda  madende babamın arkadaşı  bekliyor onunla gideceğim bir haber alır almaz seni ararım."

Çocuk konuşmaları dinleyip,
olanlara bir anlam vermeye çalışırken gitmek üzere olan annesinin eteğini tutarak, "Anne gitme" diye ağlamaya başlar..!

Annesi;

"Kızım ağlama gelicem birazdan sen Hasene teyzende  uslu otur." der ve apar topar koşar adimlar ile  ayağında terlikler yola koyulur.

Olay yeri mahşer yeri gibi kalabalıktır.Her yer arama kurtarma ekibi ambulanslar ile dolu iken  bir ses duyulur;

"Çıktı yol  açın!"

Bir çok kalabalıkların arasını  bölen ambulans görevlileri  sedye ile göçükten çıkarılan maden işçisini ambulansa yetiştirme derdindeyken  birileri ismini haykırır çıkarılan işçinin.

Kalabalığın içinden  çıkarılan işçinin  yanına koşan  Elif yanında annesi ve kardeşi ile birlikte babasını eşini sorar adama.
Adam;

"Büyük bir patlama oldu.Göz gözü görmüyordu. Her yer toz duman   biz çıkışa yakındık onlar öte taraftalar abla  haber henüz alamadık."

Her sedye ile  göçükten bir işçi çıkışında  birileri endişe, umut ve gözyaşı  ile ambulansın etrafını dolduruyordu.

Birilerinin babası, birilerinin oğlu, birilerinin kardeşi, birilerinin evladı, birilerinin  arkadaşı vardı o göçük altında..!

Umut vardı ama sonsuz bir umut değildi bu. Gözyaşlarının sel olduğu  meydanda herkes endişe ile mucizeleri umut ediyordu.

Yine bir işçi daha çıktı göçük altından endişe ve umut ile bekliyenler  ambulansın  etrafına yöneldi.

Çıkan Elif'in babasıydı.Ağır yaralanmıştı ve  konuşamıyordu. 

Herkes ağlıyordu.Ama bir taraftan da yürekleri  umut ile doğmuştu 

Ardı sıra biri daha çıktı.

Maalesef ölmüştü.

Avucu kapalı  sımsıkı bir  şey tutuyordu.

"Çıktı Arif Atabey "diye ses duyuldu.

Elif ve ailesi koşarak  bu sefer öbür sedyeye yöneldi.

Bir umut ile koştu. 

Elif kömür karası  ellerini tuttu Arif'in...

Her zaman sımsıcak olan elleri buz tutmuştu.

Avucunda  kızının tokası.

Söz bitmişti.
Gerisi feryad figan kömür karası bir acı.

Biri babasını biri  hayat arkadaşını, birileri evladını birileri  kardeşini umudun bittiği zifiri bir gecede kaybetmiş, geriye umutlar kömür karası kocaman bir acı kalmıştı.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi