KİMSELER BİLMEYECEK
İnce derttir bazı sevdalar
İmkansızdır yani
Ne kavuşmak mümkündür ne vazgeçmek
Yine de onlarca yenginin nişanesi gibi durur göğsünde
Ve öyle bir gurur ki
Sanki binlerce fersah uçurumlar gözlerinde
İç acılarının toplamından ibarettir her insanın yüzündeki gülümseme
Hani o şiir gibi bakışlar var ya
O şiir gibi dediğin gülümsemeler
Her biri kanayan bir yaradır aslında
Yani her şey bir gülümseme aslında
Bir gülümseme uğruna canından vaz geçti köle
Bir gülümsemenin sunağına döktü kanını
Zaman dediğin şey
Bir gülümseme
Bir kez öpebilirsin bir bakışın buğusunu
Bir nefesin kokusuna sadece bir kez değebilir ruhun
Sadece bir kez düşebilirsin o uçurumlara
Arının dokunduğu o çiçeğin özünü sadece bir kez hisedebilirsin
Sonrası hep aynı sarhoşluğu arayıştır sadece
Yani demem o ki
Gökyüzünü gözlerine hapsetmek zorunda değilsin
Kurutup gözlerini içine tuz ekmek zorunda değilsin
Yağacak mı
Yağsın tufanlar kadar
Akacak mı aksın
Hem dağılmak da iyidir bazen
Hiç kimse bizden daha günahsız değil
Herkesin eline bulaşmış bir parça kan bir parça ölüm
Herkes öldürmüş birilerini
Belki çok severek
Belki sevmeyerek
Ve herkesin ruhuna değmiş o lanetli yalnızlık
Yorgunuz hepimiz
Hepimiz çok şey kaybettik bu uzun yolda
Kendimizle ne kadar savaşırsak savaşalım değişemeyiz
Belki üzülecek
Kahrolacak
Paramparça olacağız
Ama yine kendi ellerimizle
Ve yine kendi küllerimizle bu hayata karışacağız
Yine bir kedi yavrusu görünce titreyecek yüreğin
Yine bir çiçeğin kokusuna dağılacak ruhun
Yine sırılsıklam yağmurlarla öpüşecek gözyaşların
Ve yine bir elinde sigaran bir elinde kalemin
Bir kahvenin kokusuna karışırken nefesin
Yüreğinin imbiğinden süzülen dizeler düşecek satırlara
Ve ben tek bir dizede saklayacağım seni
Kimseler bilmeyecek
İnce derttir bazı sevdalar
Ne kavuşmak mümkündür
Ne vazgeçmek...