AYRILIK HÜZZAM MAKAMINDA
Sakın beni unut der gibi bakma
İki yakam bir araya gelmiyor
Her seferinde ilk kez görüyormuş gibi
Her defasında kalbim başa sarıyor
Aklımı seninle bozdum
Koparma baharı güneşten
Gözlerin sonsuzluğun habercisi
Öyle büyüdü ki içimde beklerken
Şimdiden gamzende yatmayı özledim
Gökyüzünden habersiz
Saçının titrek teline
Kuru bir yaprak gibi düştüm vakitsiz
Öyle aşikar öyle gerçek ki
Bütün şiirlerde dilim seni söyledi
O sarhoş edici güzelliğin
Bir ressamın tuvalinden çıkmış gibiydi
Ellerinde bahar çiçekleri
Saklamaya çalıştığım kalbimi ürpertir
Kuşlar gelir konar dallarına
Kuş tüyünden teninde söyleşir
Sardı aşkın en onulmaz alevi
Külünde yanıp gölgenden yansır
Yüzüne karışan bir ben
Göklerden gelen o karara sığınır
Uzatma dünya sürgünümü
Kıyametin koptuğu gün işte o gün
Veda gününde bir düşüncem kelâm bulur
Omzumda yaşanmamış yükle bir ömrün
Bak yine çalıyor ayrılık hüzzam makamında
Ayaza düştü aşkımız der gibi
Kime elimi uzattıysam delik deşik
Yollara döküldü ipinden kopmuş boncuklar gibi
Ayrılık da sevdaya dahil deme
Dur durak bilmiyor
Sevmek özlemek beklemek var ya
Şehir şehir sokak sokak peşimi bırakmıyor