ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 17-06-2023 15:53   Güncelleme : 17-06-2023 16:01

Hissetmek ... / Firuze Ünal Yavuz

Yazan: Firuze Ünal Yavuz -HİSSETMEK ...

Hissetmek ... / Firuze Ünal Yavuz

HİSSETMEK …

Hikmetindeki Sır…
Bugün, tam akşam vakti yazmaya en çok meyilli olduğum saatlerdeydim ki !!! Bazen yazma işinin geceyi, hatta tan vaktini dahi bulduğu olmuştur …
Düşündüm, “Ne yazmam gerek?” diye …

Aklıma bir hikaye geldi. Çok etkilendiğim içten bir yakarışın hidayetini anlatmaya karar verdim.

Evvel zaman içinde, padişahların hüküm sürdüğü bir dönemde, evli çocuklu bir de kucağında bebeği olan bir anne…
Eşi kadına her gün eziyet eder . Kadın her gün ağlarken de içinden hep aynı duayı eder : “Allah'ım, padişahım beni duysun halimi bilsin.” Sonra da kendi kendine: “O bir padişah, ben kimim ki?” der…
Kadının günleri böyle geçip gider...

Padişah o sıralar durgun… Hiç bir heyetiyle toplantı yapmıyor, anlamsız bir hale bürünmüş…
Bir davet gelmiş padişaha …
Veziri : “Padişahım gidecek misiniz?” diye sormuş; canı sıkkın olan padişahın anlamsız bir ifade varmış yüzünde, “Hiç gidesim yok vezir.” demiş.
Akşam olunca padişah: “Kalk vezir.”  diye seslenmiş.
Vezir: “Hayrola padişahım bir şey mi oldu?” deyince, padişah:
“Kalk vezir kalk biz o davete birlikte gidiyoruz.” demiş.
Padişah ve vezir, güzel bir karşılama ile ağırlanır ancak padişahın canı hala sıkkındır.
Padişah vezirine haber vermeden oradan kalkar ve yağan yağmurda sokaklarda gezmeye başlar. Nedir bu can sıkıntısı Ya Rab? !!!
Ve !!!
Kadın o gün yine kocasından dayak yemiş…  Kocası,  çocukları ve kucağında bebeğiyle kadını kapıya atmış, kovmuş… Kadın ağlarken söyleniyormuş: “Allah’ım, padişahım sesimi duysun, halimi arz et…”
Padişah, bir sokaktan geçerken fark ettiği karaltıya doğru yaklaşınca yanında çocukları ve kucağında bebeğiyle ağlayan kadını görüp ona doğru seslenmiş:
- Ne arıyorsun bu yağmurlu havada, yanındaki çocuklara kucağındaki bebeğine de mi acımıyorsun?
Kadın, çekinerek ağlayarak cevap vermiş: 

- Kocam bana eziyet edip beni dövüp çocuklarımla kapıya attı. 

Kadın, yine aynı sözlerle: “Allah’ım, padişahım sesimi duysun. Halimi arz et.” Diye yakarınca padişah: “Ne söyleniyorsun? Söylediğin şeyleri bana da söyle.” demiş.
Kadın: “Allah’ıma dua ediyorum. Duamda, “Allah’ım Padişahım sesimi duysun halimİ arz et.” diyorum. “Ama o bir padişah nerden bilsin ki beni?” şeklinde cevap vermiş.
Bunun üzerine padişah ağlayarak:
 - O Allah ki, o padişahı günlerdir anlam vermediği bir düşünceye salan, geceleri uyutmayan, gitmek istemediği bir davete icabet ettiren, o davette canını sıkıp yağmurlu  havada dışarı çıkaran, padişahı senin ayağına kadar getiren Allah…
Kadın hem ağlar, hem ne diyeceğini bilemez, şaşırır…
Padişah: “Ağlama, seni ve çocuklarını yanıma sarayıma götüreceğim.” diyerek çocuklarına iyi bir eğitim ve kadına mutlu bir yaşam sunar.

Allah’a sığınıp edilen dualar, Hikmetin sırrı…
Hikmetini tam adrese hissettiren, bildiren Rahman ...

Padişahı dahi ayağına kadar getiren..

Editör: Hamit Gözümoğlu

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi