GÜN BATIMI
zamansız bir esinti var şu büyülü ovada
söğüt ağacı bir kalkan gibi eğiyor dallarını
boynunu bükmüş bir kır papatyasına
bulutlar uzakları giyinmiş, iç çekiyor
turnalara kırmızıyı içiriyorlar sessizce
kaçışı yok, umarsız bir bekleyiş var
şu renksiz dünyada...
umut ektim yüreğime gün batımı
şimdi düş kırıklıklarıyla esenleşme zamanı
ışığa boğulup yeniden doğacağım
tutkuyu giydireceğim içimdeki ıstırabıma
gidiyorum buralardan umutlu yarınlara
gölgeme kendi izdüşümüm biçim vermiş
duyumsuyor sol yanım, dün gibi
geleceğe gidiyorum, özgür ayaklarımla...