CİLA SÜSÜ YÜREK
Ayna sırrı gibi,
kola kola girmiş düş gölgelerim...
Neye kaldırmalıyım öfke kılıcımı,
aynaya mı?
Gölgelere mi sövmeliyim,
yoksa gerçek olduğuna aldandığım zamanlarıma mı?
Sıkıp yumruklarımı
gömsem aynanın sırlı yüzüne,
aldanmış ruhum aydınlanır mı?..
Avuntulu sözler zinciri nereye uzanır,
sonsuzluğa mı?..
Bin vaatle kandırılıp
sırtı sıvazlanan yüreğim
gerçeği bilmez mi sanırsın...
Çocuk sanıp geçerken kıyımdan öylece,
elma şekeri sapını tutuşturup ellerime,
ruhuma çiviler çakarak,
pervasız
ve utanmaz bir üslupla,
denize çakıl taşı fırlatmak dışında,
neye yararsın
söylesene...
Üzerine cila çekip durduğun
paslanmış yüreğinle!..