DENEME
Giriş Tarihi : 28-06-2022 20:38   Güncelleme : 27-08-2022 23:39

Cehennem

Yazan: Turan Demirci - CEHENNEM

Cehennem

CEHENNEM

​​​​​​Ortaokul yıllarında kul ve yaratan sorgusunda kafamı en çok kurcalayan, “cehennem” kavramıydı. Bir yaratanın kendi yarattığı ve aczi her halinden belli olan kuluna böyle bir sonu reva görmesini idrak edemiyordum ama zaman sonraları “Ya, cehennemde sanki olmalı”, “Yok yok, cehennem olmalı” ve daha daha sonraları ise “Cehennem olmazsa olmaz” dedirtmeye başladı. 

Çok sevdiğimiz bir ablamızın babasının öldüğünü duyunca başsağlığı dileyeyim dedim. Ablayı tanıyorum, sohbetimiz var ama ailesiyle tanışmamıştım. “Abla başın sağ olsun, duydum ki babanız  vefat etmiş.” dediğimde, “ A! Ne diyorsun.” dedi, “Aman sus, annem kurtuldu.”  Şaşkınlığım, heyecanım birbirine karıştı. “Nasıl yani?” dedim. “Bak!” dedi, “Benim babam içerdi ama her akşam içerdi ve içerken de ya et ya köfte yerdi. Et yerse bir dilim, köfte yerse sadece bir tane kızarttırırdı. Bir kadeh rakıyla onu yer, sonra bir parça daha… Ve annem babamın içkisi bitinceye kadar yatamazdı. Bu yaklaşık 25 yıl böyle sürdü. Şimdi babam öldü de annem artık rahat bir uyku uyur.”

Dünyaya ve insana dair büyük büyük fikirleri olanların düşünceleri kendilerini ilgilendirir ama üç yaşındaki bir çocuğa tecavüz eden bir sapığı, “Hastalıklıdır bu, onun için ceza almak yerine rehabilite edilmelidir.” diyen bir psikoloğun veyahut toplum mimarının, (ki böyle bir şeyi asla istemem) çocuğu öyle bir saldırıya uğradığında
ne hissettiğini, yüzüne ve gözlerinin içine baka baka görmek isterim.
Demir Leydi lakaplı eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher şöyle diyordu: 

“Sokağa kafasında adam öldürme fikriyle çıkan herke öldürülmelidir.”

Beyinlerinde cehennemler yaratan insanların, insanlığa verebilecek neleri olabilir ki? Ve cehennem, ilahi adaletin tecelli beklentisindeki bizler için en iyi son duraktan başka nedir?..

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi