BİR KİTAP: ÇOK BEKLEYİNCE ACIR / HATİCE AKALIN
Hatice Akalın'ın Mahal Edebiyat'tan çıkan ve on öyküden oluşan ilk öykü kitabı Çok Bekleyince Acır, yazarın edebiyatımızda kendine sağlam bir yer yaratacağını gösteriyor.
Editörlüğünü Onur Özkoparan'ın üstlendiği kitap 64 sayfadan oluşuyor.
Rita Felski," Fakat kitaplar birer özne olmasa da öylesine birer nesneden sayısız başka şey arasında sıkışmış gelişigüzel şeylerden de ibaret değildir," der. Hatice Akalın'ın Çok Bekleyince Acır öyküsünü okurken de bu söz bize kendimizi içinde bulunduğumuz ayrıca daha baştan kendimize etkilerine açık tuttuğumuz bir dünyada olduğumuzu hatırlatan cümleler okuruz. "İçinde çayın çok bekleyince acıması ile demini iyi alması arasındaki ince çizgiyi tutturmanın telaşı vardı…"(s.16)
Hatice Akalın, çeşitli mecralarda edebiyat söyleşilerinde hikâyenin yazılan bir türden ziyade anlatılan bir tür olması gerektiğini söyle. Bunu Bay Yirmilik Diş öyküsündeki "İnsanın büyük işler başarabilirim inancını çoğaltan cinsten bir günün başlangıcı gibiydi her şey."(s.24) son satırlarına gelindiğinde zihninde yer edinir okuyucusu.
Kendini mekan ve insan hikâyeleri peşinde koşan biri olarak tanımlayan yazar, okuyucusuna Tanpınar'ın dizeleriyle seslenerek "Rüyası ömrümün çünkü eşyaya siner." der.
Ayrıca mekan ve zaman odaklı bu öyküleri oluştururken insanların ve mekânların hikâyelerinin kol kola gezmesini istediğini söylüyor ve Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası adlı kitabından, “Ev olmasa insan dağılmış bir varlık olurdu.” sözünü ilave ediyor. Bunu kitaptaki en çarpıcı öyküsü Bağrımda Açan Külü Söndürdüm' ün satır aralarında hissettiriyor okuyucusuna.
"Bunca yıldır tek başınasın.Sen nasıl dayanıyorsun bu hayata saat bile bozuldu kız."(s.42)
Komşusu Rezzan'dan bu sözleri duyan Peruzat'ın hayata dair geç kalmışlığın öfkesiyle evini yakması.
Zeynep Eşin, Öykü Yazma İncelikleri kitabında, "Yetenekli yazarların eserlerini okumak zanaatınızı geliştirmek ve kendi büyüleyici hikâyenizi yaratmanıza yardımcı olacak yazma taktiklerini etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmenin harika bir yoludur," der.(s.21)
Hatice Akalın da Ahmet Hamdi Tanpınar, Sema Kaygusuz, Orhan Veli, Sait Faik Abasıyanık gibi birçok usta yazarın kitaplarından beslendiğini söyler. Biz de okuyan bir yazarın kaleminin büyüsüne kapılıveririz böylece.
Öykülerinde kuşatıcı bir atmosfer oluşturmayı başaran Hatice Akalın daha ilk öykü kitabı Çok Bekleyince Acır da kendi filtresini oluşturmuş bir yazar. Kitabı okuyacak öyküseverlere keyifli okumalar diliyorum.
