KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 05-03-2023 15:25

Bir Kitap: Bir Kitap: Ahraz / Ümit Polat

Yazan: Dilek Altundağ -BİR KİTAP: AHRAZ / ÜMİT POLAT

Bir Kitap: Bir Kitap: Ahraz / Ümit Polat

BİR KİTAP: AHRAZ / ÜMİT POLAT       

Ümit Polat'ın "Ahraz" isimli eseri ilk öykü kitabı olarak okuyucunun karşısına çıkmıştır. Tereddüt etmeden okumaya başladığım kitaplar arasına aldım. Yazarın "Ketum" öykü kitabını okuduktan sonra  Ahraz, kitaplığımda okunmayı beklediği her gün, iyi bir öyküye doyacağımın rahatlığı içindeydim. Kitabı hemen okuyarak öykü severlere tanıtmak istedim.

Ahraz; her an, her yerde karşımıza çıkabilecek olaylar, karakterler, hâlleri zihnimizde canlandırıyor. Yazar, on yedi öyküden oluşan kitabında Anadolu insanının portresini gözler önüne seriyor.

"Ha burada tez elden  ölmüştü, ha orada ölümü beklemişti. Ha burada beklenmedik bir ölüm, ha sürüne sürüne, savaşa savaşa bir ölüm. Hangisi daha iyiydi?  (s.15)

Mülteci öyküsünde, Aylan Bebek ve Faruk'a ithamla başlıyor.
Sadece ülkemizde değil dünyada kanayan bir yaraya parmak basılıyor.  
Savaş, işsizlik gibi sorunlar sebebiyle  başka ülkelere bir tır dorsesine binerek başlayan maceralarını ve hüsranla biten bir hikâyeyi anlatılıyor.

"Ah benim saflığım… Ah benim enayiliğim… Ah ben… Ah ağabey…"(s.36)

Ağabey öyküsünde,
Yazar, bu öyküde sık sık bilinç akışı tekniği ve iç monologları ustaca kullanmıştır. Öz abisi tarafından horlandığını okura somut örneklemeleriyle anlatıyor. Okur, belki de çok derin bir yerlerde yaşadığı tanıdık gelen bu acıyı zihninde kurcalıyor.

"Ağır adımlarla güneşe çıkarken arabasını yenileyip onlara yetişeceği onları geçeceği zamanı hesaplıyordu hesabını önce bir gürültü ardından da siren sesi bozdu." (s.41 )

Ambulans öyküsünde,
Durakta otobüs beklerken ambulansa  bineceğini düşünemeyen biz insanoğlunu hatırlıyoruz. Yazar, yine küçürek bir öykü ile okura anlamlı bir mesaj veriyor.

"Sen kalk dünyanın puanını al, eczacı, diş hekimi olabilirken memleketin en iyi üniversitesinde ilahiyat oku; yıllarca öğretmen olarak atanacağım diye uğraş sınavlara hazırlan, o da olmasın. Peki imam olmayacaktın da ne olacaktı? (s.44)

Son Ölü öyküsünde,
Buraya kadar okuduğumuz hikâyelerdeki Anadolu insanının manzaralarını zihnimizin imbiğinden geçirmeye devam ediyoruz. Yazar, bir ülke gerçeğini daha anlatırken yaşadığımız coğrafyada bizi çok eski yıllara götürüyor. Sami Hoca sahiden trajikomik bir hikâye. Hayallerinin peşinde bir genç geçim derdiyle katlanmak zorunda olduğu bir yolculukta kayboluş hikâyesi. İşte şurada bir yerimiz sızlıyor. Yüreğimiz acıyor, Sami hocayla.

" …Davan için her şeyi göze alacak onu her şeyden herkesten önde tutacaksın gerekirse aileni bile davan için görmezden geleceksin." (s.62)

Militan öyküsünde,
İnsan hak ettim demek için her şeyi yapar mı? Sorusunu bir kere daha sorduruyor. Mesela kadim arkadaşını satar mıydı tereddüt etmeden? Seçkin ve Soner'in bir telefon görüşmesini dinliyoruz. Soner gibi bir karakterin karşımıza çıkması için dua ediyoruz. Bazen en kadim dostun bile olsa  herkesi kendi haklılığı ile bırakmak gerektiğine bir kere daha inanarak.

Ümit Polat, Ahraz kitabında oldukça yalın ve yerel dil unsurlarıyla, çoğunlukla da şiveyle biçimlenen bir dil tercih etmiştir. Köy gerçekliğinin sınırlarını birçok öyküde gözler önüne sermiştir. Yazar,  zengin bir köy hikâyesi olarak kurguladığı eseri, gerek köy gerçekliğine dair sunduğu perspektif gerek yalın dili farklı yönleriyle vurgulaması bakımından dikkat çekici bir kurgusal öykülerden oluşmaktadır.

Yazar Ümit Polat''ın son öykü kitabı da "KETUM" ismiyle TRUVA YAYINLAR tarafından yayınlandı.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi