BEKÇİ
Cennet kıyılarında esen meltemler
Ve yüreğinde denizin serin esintisi
Sırtını yere değiremeyen o elzemler
Cehennemin sanki müdavim bekçisi.
Durdurulamayan o yüksek dalgalar
Kapsadığında bir an öyle her yerini
Soğuk cehennemden kopan kasırgalar
Kavurur ruhunun her bir ince zerresini.
Demiri su gibi eriten ateş mi en güçlü ?
Yoksa ateşi söndüren su mu efendi?
Belki de suyu tutan o bulut tevazulû
Peki bulutu sürükleyen rüzgara ne demeli?
Ya denizin esintisi ile esen meltemler
Ya da azgın fırtınalar, korkulan elzemler!
Yaşanılanlar aslında kişinin ta kendisi
Çünkü herkes kendi hayatının bekçisi.