AĞLAMA
Doğarken ağlarmış insan doyarken susar
Severken mutlu ise her ayrılıkta kin kusar
Hep sandık ki kıymetimiz değerimiz bilinir
Bilemedik nankör olanın ömrü daha da uzar
Kare kare taşlar dizilmiş cadde sokaklarda
Tel örgüden aşka ulaşamamışız yasaklarda
Yağmurun sesini duyamamışız bu kuraklarda
Sakın isyan edip de bir de gönül sen ağlama.
Aşkı bilmeyenler bozmuşlar bu alemde düzeni
Herkes unutmuş akraba eş dost kardeş kuzeni
Hep sandık ki sustukça kapanır büyük yaralar
Bilemedik başa taç yaparlar haksız yere üzeni
Duygular bitmiş şarkılara şiirlere söz kalmamış
Haramı gören kul neden temiz suya dalmamış
Zalim olanın yanında garip bir kuruş çalmamış
Sakın isyan edip de bir de gönül sen ağlama
Toprağa ektikçe filiz vermedi bendeki duygular
Bir düşünce sarınca tutmamış kimseyi uykular
Hep sandık ki nasılsa bu hayat uzun sürecek
Bilemedik saati zamanı bile bize kısa kurdular
Bak şimdi yalnız herkes bir kendi ile başbaşa
Bakmıyor artık insan nezaket saygıda bile yaşa
Sultan der ki bu saaten sonra vurup başını taşa
Sakın isyan edip de bir de gönül sen sğlama
Kavuşamadım diye aldanıp yârda göze kaşa
Sakın isyan edip de bir de gönül sen ağlama
AĞLAMA...