ZAMANIN VEBASI
Hayat işte, her yeni gün ile bir şeyler kazanıyor ve bir şeyler de kaybediyoruz işte.
Yaşadığımız ihanetler ve hayal kırıklıkları yüzünden en çok da güven duygumuzu kaybediyoruz.
Sevmeyi bile unutturdular bize.
Sanki yürekten sevmek "zamanın vebası."
Oysa küçükken sevgi üzerine şiirlerle masallarla büyümedik mi?
Sandık ki bir gün büyüyecegiz, seveceğiz, sevileceğiz ve sonsuza dek mutlu kalacağız.
Şimdilerde ise hepimiz masalını yitirmiş zamanların çocuğuyuz işte.
Artık korkuyoruz sevmekten yüreğimize yediğimiz kırbaçlardan, dost görünümlü düşmanlardan, seven görünümlü "iblis yürekliler" yüzünden.
İçimiz bir çok yaralarla dolu iken sahte gülümsemelere sığınıyoruz kimi zaman bir daha aynı yerden vurulmamak için.
Çünkü pusuda bekliyor seni
"iblis yurekliler."
Her şeye rağmen yine de insan iyi yürekli ise yaşama tutunmanın, acıyla başetmenin bir yolunu muhakkak buluyor içindeki maneviyatla yaratana dua edip ondan yardım beklerken...
Tüm bu kırıklıklar, bu yaralar yürekleri elinde tutan Rabbe tam bir dönüş için yol işareti iken maalesef bir çoğumuzun kulağı ise bu çağrılara kapalı.
Oysaki bir küçük ihaneti bile affedemeyen yüreklerimiz binlerce ihanet ettiğimiz Rabbimize tövbe ile her sığındığımızda biz nankör kulları her seferinde rahmeti ile sarmakta.
Çok şükür
Bin şükür elhamdülillah!
Yüce Allah'ın Ra'd Sûresi 28. âyette şöyle buyurduğu gibi : “Onlar iman eden ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur."
Rabbim sen, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıran amellerı sevmeyi nasip et her birimize.
Yüreklerimiz senin elinde ve yüreğinde sen olmayan iblis yüreklileri sevdirtme bizi. Ve bir inşirah nasip et sevmekten muzdarip yüreklerimize..."