YAĞMUR YARASI
Korkaktır tetiğin namlusu
geceleri bekler bütün çığlıklar.
Yalnızlığın yoktur elleri.
Siyahı sever kurşunlar.
Bir lokması kaldı nefesin
gözlerimde ömrümün ahlat ağacı.
Örtündüm var ile yok
arası gölgenle.
Çölün çiçeğine talipti
bu koşuşlar.
Gel!
Gelmezliğinle.
Hâl bilmezliğinle.
Leyleğin yuvasından
attığı kuşlar gibi
can evinden
vurulmuşum.
Caaan...
Öptüm
güneşe hasret giden yanımı.
Eledim kumları
içimdeki dalgalardan.
Ahh!
Bu kurşun yarası!
Ahh!
Bu tene dökülüșlüğün.
Damla damla
boşalıyor iliklerim ahh!
Sen, içimdeki
hayat yetmezliğim...
Sen, aşkı bilmezliğim...
Sen, tende ölmezliğim...
Sitemim
ahraz çığlıklarda.
Uçurum kenarı
kirpiklerini
dolamıșsın bakışına.
Açsam
sen...
Kaçsam
sen...
Sussam...
Yağmurun yarası
öldürür güneşimi.
Bir lokmada yuttu
beni bu hayat.
Öptüm öptüm
bütün ıslaklığını canımın.
Gecenin teniyle sildim acılarımı.
Matemime buyurmuş yıldızlar.
Bir hıçkırık
değdi gülüşüme.
Donmakta
bu devri alem tebessümler.
Devrilmiș gül ağacında
gizliydi umutlarım.
Ruhumu ayakta tutan
köklerim ağlak...
Pürsükut oldu
içimde bahçeler.
Gurbeti yaratan
vuslatı da yaratır mı?
Gurbeti yaratan
Vuslatı yaratır mı ?
Belki
sonsuz da büyütürüm
"MAHŞER GÜLÜMÜ"
Derginizin içeriği hakkında bilği almak istiyorum.
Sayğılarımla.