PERİŞAN
Başımda eksilmez tufan, zelzele...
Dağıldı düneğim, çulum perişan.
Muhtacım namerde, mecburum ele,
Viraneye döndüm halim perişan.
Sineme hasretin acısı sindi,
Sevincim, bayramım mateme döndü.
Zemheri ayında ocağım söndü,
Tütmüyor dumanım, külüm perişan.
Bir sevda yazılmış alın yazıma,
Dağ olsa dayanmaz yürek sızıma,
Derdimin ortağı garip sazıma;
Mızrap isyan etmiş, telim perişan.
Her çile gelirmiş sağ olan başa,
Hıçkıra hıçkıra vardım bu yaşa.
Türküler beyhude, ağıtlar boşa,
Kurudu damağım, dilim perişan.
El alem vuslatın suyundan içti,
Kader "Mecnun" diye hep beni seçti,
Ömrümün baharı güz gibi geçti,
Döküldü yaprağım dalım perişan.
Kendimi bildiğim ilk günden beri,
Gezerim alemi mecnun, serseri...
Düşer mi payıma bir mezar yeri;
Musallada kalır ölüm perişan.