O YÂRE KÜSTÜM
Yaramı sormayın yaram çok derin
Kavrulur yüreğim sanmayın serin
Aşk nasıl bir şeymiş bakın da görün
Yâr diye bildiğim yalanmış dostum.
Yâr başıma açtı olmadık işler
Hüzüne bulandı bende gülüşler
Şimdi yalan oldu o pembe düşler
Toz pembe düşleri çarmıha astım.
Şâd olup gülmeden geçti yıllarım
O yâri sarmaya hasret kollarım
Ne yapsam vuslata çıkmaz yollarım
Yaralı sîneme gam keder bastım.
Var mı ki dünyada böyle bir zulüm!
Kurudu dallarım kırıldı gülüm
Yanıyor yüreğim savrulur külüm
Deli poyraz gibi bir hoyrat estim.
Ne hayâlim kaldı ne de bir düşüm
Kor alev içinde yanıyor döşüm
Gözümden akıttı hep kanlı yaşım
Ben o yârden artık umudu kestim.
Garip ZA'ÎFÎ'YİM böyledir halım
Esti acı poyraz kırıldı dalım
Ellerin omzunda giderken salım
Arayıp sormayan o yâre küstüm.