MAYISA SERANAT
Yine mayısın gözü yaşlı yüreği buruk atıyor.
Yeşil saçlarına bulutun göz yaşları akıyor
Geride kalmış artık, anılarımın can yakan pervanesi.
Hüzün kaplarken geceyi, bölüyor yine geçmişin düz ayakları
Mayıs papatyaları ruhumu okşarken
Bir başka serinletiyor rüzgarlar sinemi
Derken içimden bir çığlık kopuyor
mütemadiyen...
Topla kendini, toprağın kızı!..
Sen mayıs kadar değerlisin...
Hiçbir zaman dallarında ısırgan yetişmedi.
Ve yine koşuyorum mayısın serin ellerine...
Sahiller yosun kokuyor burnuma
Duy sesimi, feryadımı koca çınar!
Devleşiyor yine içimde sessiz bir
bahar!..
Güneş ellerimden tutuyor sıcak elleriyle...
Göğsümde çatlıyor bahar şarkıları
Ümit ne güzel şey!..
Havalanırken ruhumdan azat kuşları
Ve bir dua yükseliyor mayısın yeşil zümrütlü dudaklarından
Bir ırmağın şırıltısı uyandırıyor derin uykumdan...
Mayıs kadar bereketli, çöl kadar seraplı.
Bir vuslat demleniyor ayrılıkların arkasından.
Kulaklarımda çınlıyor son vedalar.
Yine kelimelerim düşüyor kağıt arasına.
Sağ elim papatya...
Sol elim, gül devşiriyor mayısın topuklarından.
Ve bir seranat yükseliyor mayıs sevdasına.