KIRK DÖRDÜNCÜ YAŞ
Yorgun bedenin çektiği hummâlı bu başla
Kırk üç sene bir an gibi geçmiş de savaşla
Bir yaş günü gelmiş yine gurbette apansız
Bir nazlı güvercin daha can vermiş o taşla
Çılgın gibi yıllarca yeter koştuğun artık
Dîvâne gönül kendine gel gel de yavaşla
Her şey bulanık bunca heves bunca güzellik
Bir bir yok olup kayboluyor sanki telaşla
Artık Seferî yollara düşsen de ümit yok
Çökmüş sılanın köprüsü gözlerdeki yaşla