DENEME
Giriş Tarihi : 14-08-2023 14:20

Kapitalizm / Kemal Tekir

Yazan: Kemal Tekir -KAPİTALİZM

Kapitalizm / Kemal Tekir

KAPİTALİZM

Kapitalizm üretim araçlarının hür teşebbüs adıyla özel mülkiyette toplandığı kâr amaçlı yönetildiği bir ekonomi modelidir, sistemdir,
doktrindir.

Kapitalizmin kökeni 16.yy'a dayanır. "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler." liberal düşünce modelinden etkilenmiş, piyasalarda anarşi ve sorunlar çıkınca çeşitli aşamalardan geçerek günümüze kadar gelmiştir.

Devletin bazı alanlarda düzenleyici, yönlendirici amaçla üretime katıldığı model karma ekonomi olarak tanımlanır.
Serbest piyasa ekonomilerinde kooperatifler, şirketlerde faaliyet gösterir.

Günümüzde devletlerin kamunun, düzenleyici, piyasaları dengeleyici, sosyal politikaları önceleyen piyasa ekonomileri, gelişmiş ülkelerde yaygınlaşmakta, kapitalizmle sosyalizm arasında ara model gibi sosyal piyasa ekonomisi yaygınlık kazanmaktadır.
Emek, sermaye çelişkisi, mücadelesi kapitalist sistemin önemli handikaplarındandır.

Küreselleşen dünyada hakim sınıf git gide finans baronları olmaktadır. Tekelleşen firmalar, şirketler, kartel ve tröstler paraya hükmedenler, rekabeti azaltan çeşitli yöntemlerle ekonomik kuralları piyasaları kendi lehlerine düzenlemekte, küresel  köyün efendiliğine soyunan birkaç ailenin kurduğu sömürü çarkı, emekçi ve yoksul kesimlerden zenginlere servet transferi yapan bir yapıya evrilmektedir.

Piyasaları, fiyatları, ücretleri ağırlıkla onlar şekillendirmekte, dünya da gelir dağılımı giderek emekçilerin aleyhine bozulmaktadır.
Finansın ekonomideki payı,%60 reeel (üretim)sektörün payı%40'lardadır.

Aşırı kâr hırsı rantiyecilikle beslenen egemen güçler insanlığı iliklerine kadar sömürmektedir. Gelişmiş  ülkeler yıllardır, az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerin yer altı, yer üstü doğal kaynaklarını, stratejik madenlerini,
enerji kaynaklarını sömürmektedir.

Sistemin ağa babaları bugünkü refah seviyelerini bilim ve teknolojideki gelişmişliklerini planlı programlı akılcı yatırımlarına, disiplinli çalışmalarına borçlu oldukları kadar, dünyada kurdukları sömürü çarkına da borçlular.

Az gelişmiş ülkeler birçok konuda küresel baronlara finansal aktörlere sanki göbek bağıyla bağlılar.
Küresel oligarklar insanlığı ve ulusları borç kıskacına almışlar, iliklerini kurutuyorlar.

Dünyanın borç stoku yıllık milli gelirin 3 katına çıkmış, sistem tıkanmış durumda, icralar ve iflaslar yayılıyor dalga dalga. Küresel elitler de durumun vehametinin farkında, çeşitli krizler, sorunlar yaratarak, dinsel, mezhepsel, etnik
ayrımcılıkları kaşıyarak, kışkırtarak insanlığın başına çorap örme peşindeler pervasızca, pandemi ve iklim krizi yalanıyla lojistikte aksamalar yaratarak, piyasaya karşılıksız para basıp pompalayrak, gıdaların genleriyle oynayarak, sabotaj ihtimali ağır basan gıda depolarında, silolarda, buğday tarlalarında yangınlar çıkararak insanlığı gıda kıtlığına, dolayısıyla açlığa mahkum ederek, adım adım bir felakete, kaos ve kargaşaya, korku, kaygı iklimine bilinçli olarak sürüklüyorlar.

3.Dünya Savaşı'nın tamtamları, ayak sesleri duyuluyor her yandan.
Dünya nüfusunu azaltma,
Tek dünya devleti kurma planları işliyor gibi görünse de kıta Afrikası'nda başlayan dalga dalga dünyaya yayılma ihtimali olan uyanış ve sömürüye direniş kıyamları elitlerin tekerine, arı kovanına çomak sokabilir.

Gün gelir devran döner, yakında keser de döner, sap da. Zaman, dünyadaki eşitsizliklere, haksızlıklara, adaletsizliklere, sömürüye son vererek insanların barış, huzur refah içinde yaşayacağı yepyeni bir sisteme, yeni bir saadet çağına gebe aslında.

Yıkılacak köhne sistem dünyada doğacaktır. 
Hak'kın vaad ettiği günler yakında. Sürçülisan ettiğsek affola.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi