İNSAN DÜNYANIN ATAN KALBİDİR
Dünya coğrafyasında yaşayan insanların renkleri, dilleri, dinleri, ırkları farklı olsa da hepsinin ortak adı insandır.
Her insanın biyolojik doğumu aynı yoldan gerçekleşir; anne ve babadan...
Fakat her doğumun varoluş mertebesine ulaşmadığı da bir gerçek. Bu sebeple insanın varoluş doğumları özel bir emek, işçilik ister...
Dünyaya gelmek ilahi bir kader iken, varoluş ise zihinsel olarak farkındalık ister...
'Ben kimim? " sorusu aslında hayati bir sorudur. İnsanın kendini, üst kimliğini merak etmesi, bu minvalde önemlidir. Soru yoksa arayış, merak ediş söz konusu değildir...
Bu anlamda şöyle bir tespitte bulunmakla sanırım hata etmiş olmayız; dünyanın kalbi insandır, kalp nasıl çalışırsa dünya ona göre çalışır.
Dünyanın başkenti olan insan; hem sorunların hem de çözümlerin baş aktörüdür diyebiliriz.
Şimdi insan ve dünya üzerinde tespitimizi biraz daha genişletelim; insan dünyanın hayatı iç organlarıdır...
Bu anlamda dünyayı yönetenler insanlardır. Tıpkı bir evi yöneten ebeveynler gibi. Ebeveynlik sorumluluğunun bilince olanlar; hem birbirlerinin konumuna dikkat ederler hem çocukların biyolojik ve zihinsel ve ruhsal gelişimine dikkat ederler ve hem bulundukları evi hor kullanmazlar.
Sorumluluk duygusunun gerçekleşmesi zihinsel ve ruhsal olarak farkındalığı gerektirir. Zira farketmek; olmakla görünmek arasındaki hassas çizgidir...
İç organları hasta olan bir varlığın; yürümesi, koşması, gülüp eğlenmesi, spor yapması, görevlerini layıkıyla yerine getirmesi elbette beklenilir bir durum değildir.
İnsanların zihinsel, ruhsal ve duygusal hastalığı dünyayı yaşanmaz, çekilmez bir hale getirdiği gerçeklikliğini gözardı edemeyiz...
Şayet bugün dünya coğrafyasında mazlumlar hunharca katlediliyorsa, çocuklar açlığa mahkum ediliyorsa, kadınlar çaresizlikten feryat ediyorsa ve sergilenen bu vahşete göz yumuluyorsa bir varoluştan bahsedemeyiz.
Burada sorulması gereken bir soru da şu; varoluş nedir? Varlığını çıkarcılık üzerine bina etmiş bir varlığın varoluşu asil olabilir mi?
İnsani ve islami kimlik nedir?
Kimliğini yitirmiş hangi insan varoluştan bahsedebilir?
Evrensel üst kimlik, insana insanca bakabilen, çıkarı için hiç bir insanı ezmeyen, zulmün her çeşidine karşı duran bir kimliktir.
Dünyanın kalbi insandır, kalp nasıl çalışırsa dünya ona göre çalışır. Biz insanlar dünyanın atan kalbiyiz...
