SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 05-11-2023 15:08   Güncelleme : 09-12-2023 18:58

Gül, Lale ve Diken Hasadı / Nevin Aktekin Gülfırat

Yazan: Nevin Aktekin Gülfırat- GÜL, LALE VE DİKEN HASADI 

Gül, Lale ve Diken Hasadı / Nevin Aktekin Gülfırat

GÜL, LALE VE DİKEN HASADI

Hepimiz biliyoruz bu dünyadan sağ çıkamayacağımızı..

Tül-i emeller ile oyalanıyoruz işte…

O meşhur atasözümüzün; "Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan" dediği gibi.

Her gün görüp "göz aşinası" olduklarımızın bir gün aniden, bir hastalık, bir trafik kazası ya da ani bir kalp krizi ile vefat ettiğini duyuyoruz.

Sonra kulaktan kulağa yayılıyor etrafa, nasıl öldüğü…

Mesela mahalle eşrafından, huysuzluğu ile bilinen Ahmet abi için; “Elinde kahvesiyle deniz manzaralı evinin penceresinden gün batımını keyifle izlerken ölüm gelmiş” diye başlanmış anlatılmaya. 

“Kahvesinden bir iki yudum daha alacakken, elinden düşüvermiş fincan ve kahvesi de koltuğa dökülüvermiş.

Ne mutfakta yemek ile uğraşan hanımı Ayşe ablanın haberi varmış, ne odasında elinde telefon, kulağında kulaklık; sanal alemde gezinen oğlunun, ne de o an işte olan kızı Hatice'nin varmış bu durumdan...

Ahmet abi, ölmeden az önce hanımının kalbini de kırmış; "Kahveyi az şekerli içtiğimi biliyorsun, bir kahve tadı bırakmadın; bu, çok şekerli olmuş" diyerek.  

Sonra da söylene söylene o kahveyi içerken, Azrail'e yakalanmış dünya uykusundan uyanıp, ahiret yurduna göz açmış hazırlıksız bir şekilde .

Geride bir çok “iyi ki” yanında, sorguda muhatap nice “keşke” alarak vefat edivermiş” diye tamamlanmış kulaktan kulağa dolaşan cümleler…

Bu kadar basit işte! Bir çoğumuz hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz bu dünyada, kendimizi hesaba çekip ölümü öldürmeden..

Hayattan önce, ölüme hazırlanmadan, en büyük vaiz ölümü hiç dinlemeden..

Eskilerin bir inanışı varmış…

Eğer merhum; iyi biri olmuş, iyi yaşayarak, gerçekten severek kendi iç huzurunu yakalamışsa, mezar toprağında kendiliğinden laleler, güller açarmış ve ardında kalanlar bilirlermiş onun cennet bahçelerinde gezindiğini...

Ama merhum; iyi bir hayat yaşamamış, zulüm eden biri olmuşsa da, toprağında kendiliğinden dikenler bitermiş ve ardında kalanlar bilirlermiş onun ahiret yurdunda rahat olmadığını, cehennemde azap çektiğini...

Yani  bir bakıma; “ektiğini biçmiş” derlermiş..

Umarım en iyi vaiz ölüm bizi bulduktan sonra, hepimizin kabri cehennem misali dikenler ile değil cennet bahçelerinden bir bahçe misali güller ve laleler ile dolup taşar...

Tabii biz aciz kullara bu dünyada ölümü öldürmeyi ve şehadeti de nasip ederek...

Amin..

Hepimizi ölüm diye bir gerçek bekliyor. Sevdiğiniz, sevdikleriniz varsa ve hâlâ nefes alıyorlarsa, bunun en büyük şükür sebebi bunun olduğunu unutmayın.  Ve tabii ki onlara sevgiyle, sımsıkı sarılmayı da… 

Vesselam....

Editör: Serhan Poyraz 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi