ŞİİR
Giriş Tarihi : 08-09-2023 14:42

Eylül Yağmurları / İbrahim Yılmaz

İbrahim Yılmaz -EYLÜL YAĞMURLARI 

Eylül Yağmurları / İbrahim Yılmaz

EYLÜL YAĞMURLARI

Kaç kişi ibret alır renklerin dansından
Kaç kişi uykusunda doya doya ağlar
Dağların
Rüzgarların
Kuşların
Dilinden şunun şurasında kaç kişi anlar.

Çöksün dağların gölgeleri mavi denizlere
Denizi örtsün geceden önce gölgeler
Bu gece denizi damla damla damıtarak
Senin menekşe gözlerine doldurdum
Yine de gözlerin dolmadı ummanın deryasıyla
O gözlerde
Züleyha'dan
Mecnun'dan bana hatıra kalan 
Aşk var sevda var
İçimi kimseler bilmiyor
İçimde penceresi olmayan bir zindan var
O zindana sevdiğimin her gece hayali dolar
Kalbimde yine de
Onulmaz umutlara gebe kaktüs çiçekleri açar.

Kelebeklere haber saldım
Sanırım aklımı kaybettim
Eylül bitmeden
Hükümsüz hayatım zayi olmadan
Arayıp bulsunlar aklımı bana
Kelebekler en masum dostlarımdır
Onlara güvenim tamdır
Sen Kaf Dağı'nda mısın
Bitsin bu çilem
Kelebekler götürsünler beni sana.

Her şey şaşmaz sicilde yazılıdır
O gün hiç bir gerçeği kimse yalanlayamaz
Gökyüzünün direği var mı
Bir çatlak var mı gökyüzünde
Kardeşler kardeşler!
Gerçeği algılamada kusur bizde
Yerin
Göğün
Canlıların
Dağların sahibi kim?
Sağındaki solundaki muhafızlar
Her şeyi dakik olarak yazarlar
Kimsenin kimseyi tanımadığı o gün
İnsanlar bu yazılanlara şaşacaklar.

Gökten bereketli eylül yağmurları
Kazdağlarına ne zaman yağacak?
Aşka akan nehirler kurumuş
Ölmüş toprağa kim can verecek?
Kaç kişi idrak ediyor ötelerin ötesini
İnsan kendi yaratılışının gayesini bilmiyor!
Eyke halkı hakkı ve hikmeti yalanlayınca
Felaket onları yakalayıverdi
Her şey nasıl baştan yaratılmışsa 
En ahir de tekrar insanı o yaratır
Sekeratta hiç bir şeyden kaçamayız
İnsan görmediği gerçekleri
Perde gözünden kaldırılınca görecektir
Artık nasipsizler için zaman çok geçtir
Takva sahiplerine o gün 
Ebedi ödül cennette
Rahmanın cemalidir.

Çılgın gönlüm;
Dünyayı sev ama tapma
Nefsin seni aldatmasın
Ne yer ne de gök acır sana
Zerresinden seni yaratan 
Ahat olan rahmanı unutma
İki kaplı handan göçüp gidenler
Dünyada benim dedikleri neler bıraktılar neler
Hiç birisi onların değilmiş
Dünya fasıklar için bir eğlenceymiş
Bu alemde tek eşref-i mahlukat olan
İnsanı Allah boşuna yaratmamıştır
İmanı kamil olan insanlar bu gerçeği bilirler
Onlar ölüm ile gerçek ebedi hayat için dirilirler.

Benim dostlarım kelebekler
Şehir ahalisini pek sevmezler
Benim gibi dağların eylül vadisini severler
Kuytu ormanlarda gezerler
Her an Rahmanı zikrederler
Tabanından aşka akan nehirler 
Eylül akşamlarını severler
Sürgün hayatımın 
Huzurlu yılları
Daima rahmanı zikreden kelebekler ile
Kazdağlarında eylül tadında seninle geçsin
Bereketli eylül yağmurları sulasın
Kazdağlarını
Vadileri
Nehirleri
Denize selam duran taraça zeytin bahçelerini
Yine de bütün yeşil doğa isteyenlerin olsun
Sen benim için sakla
Aşka aşık mahzun menekşe gözlerini.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi