ŞİİR
Giriş Tarihi : 09-09-2023 14:36

Elin Ayağın Gidince... / Halis Ünlü

Hals Ünlü -ELİN AYAĞIN GİDİNCE...

Elin Ayağın Gidince... / Halis Ünlü

ELİN AYAĞIN GİDİNCE...

Bir başına kalırsın
Bir yastığa baş koyduğun gidince...
Her odada bir boşluk görürsün
Her boşluğa hayalini doldurursun
Sanki bin yaşında olursun
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

En sevdiğin yemek onun elindenmiş!
Bedenin dışardayken ruhun evindeymiş!
Meğer sessizliğin ne acı sesi varmış.
Anlarsın, eşinin ne tatlı sesi varmış.
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Bina dediğin şu tuğla, şu duvar
İçinde o olduğu zaman yuvaymış.
Yuvasız bir kuşa dönersin
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Tespihten kopmuş boncuk gibi olursun
Ortalıkta sahipsiz çocuk gibi olursun
Akrabalar düğün yapar mecbur gidersin
"Bir yastıkta kocasınlar" diye dua ederler.
En içten sen Amin dersin...
Sen artık eksik, sen artık yarım elmasın.
Yarım elma gibi buruşmaya başlarsın
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Gördüğün gözlerden acıma beklersin
Gözyaşını gizlersin, çünkü erkeksin.
Ağlanacak en uygun yer artık evindir
Sıcacık yuvan artık buz gibi serindir
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

İçinde kalan sevgi sözcükleri,
Biraz pişmanlık duygusu,
Çift kişilik yatak ve yastık artık senindir...
Eşyaların değersiz olduğunu anlarsın
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Gölgesi yok artık yanı başında
Geriye her gün ağrıyan başın kalır
Dünya ile tek başına savaşın kalır
Kimsesiz sofran, tatsız aşın kalır
Belki anan, baban, gardaşın kalır
Ama anlarsın ki onun yeri başkadır
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Dışarı çıkalım dersin kendi kendine
Yemeği dışarda yersin kendi kendine
Anlarsın ki insan yetmezmiş kendine
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Yüzünü yıkarsın ki gözlerin ağlamasın
Mutfağın bozuk çeşmesi gibi damlamasın
Mutfak evin en öksüz köşesidir artık
Odaların parfümü yemek kokusu yok artık
Buzdolabı gibi donar, fırın gibi yanarsın
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Kopmuş gibi hissedersin elin ayağın 
Aynaya bakarsın yerindedir elin ayağın
Halin hali olur; bir şaşkının, bir salağın
Gece uyanırsın, bomboş solun, sağın
Bıçaklar açamaz, kapanır dudağın
Suskunluk artık soyadın olur
Bir yastığa baş koyduğun gidince...

Bir gün geriye bir yastık kalır
İki kişilik bu hikaye bitince...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi