SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 15-04-2023 23:01

Dönüşüm

Yazan: Nihat Toğlu -DÖNÜŞÜM

Dönüşüm

DÖNÜŞÜM

Değişmek, dönüşmek, yenilenmek ancak gelişmekle gerçekleşebilir.

İlme, bilgiye açık olmak daimi yenilenmeyi, gelişmeyi ve dönüşmeyi oluşturur.
Aktif akıl, üretime önem verir, yeniliklere, buluşlara daima imza atar.

Gördüğü her her şeyde ilhamlarla buluşur.
Bir çiçeğe, hayvana, doğaya bakışında ilham onunla beraber olur.

İnsan aklını bir aracın motoruna benzetirsek abartmış olmayız...

Motoru arızalı araba ilerleyemez, hep yerinde durur, bir çekiciye muhtaç olur.
Kaportanın mükemmelliği ilerlemesini sağlayamaz...

Aktif bir aklı oluşturamayanlar maalesef motoru arızalı araca benzer.
Hep yerinde sayar, üretemez, tüketen bir makinaya dönüşür.

Böylesi bir aklın hayattaki rolü; yemek, içmek, zevklere dalmak, bencilleşmek, umarsız, omurgasız, çizgisiz, prensipsiz, ilkesiz bir hayat sergilemektir...

Durağan akıl insanın başına belkide en büyük beladır. Düşünememek kadar büyük bir tembellik olamaz.

Nedir insanı ilerleten, geliştiren, yenileyen?
Doğada herşey sürekli yenileniyor,
Doğa ve insan birbirine çok benziyor
Doğa ilahi fıtrat ile hareket ettiği için daima yenileniyor.

İnsan ise böyle değildir. gönüllüdür.
Akıl ve vicdan bütünlüğü insanı bambaşka bir iklime taşır,

Öyle bir iklim ki toprağı temiz, suyu temiz, bitkileri temiz, insanı temiz.
İnsanı iklim, insan olanların oluşturduğu bir iklimdir.

Gelişerek değişen her insan maalesef hep yalnızlaşır, marjinalleştirilir. Kendini koca dünyada bir yabancı gibi görür. Dili, söylemi, bakış açısı, olaylara yaklaşım biçimi hep aykırı kabul edilir. Bundan dolayıdır ki bilmek, anlamak, farketmek acıların anasıdır.

Gerçeği, hakikati kalp gözüyle görebilen insanların hayata bakış açıları farklı olur. Onlar farklılık adına farklı davranmazlar, aslında doğru oldukları için farklı olurlar.

Doğum ve ölüm arasında olan kısacık bir hayatı anlamlı, doğru, ilkeli yaşayabilmek için ilkeli duruşa sadakat gösterirler.

Hayat dört mevsimden ibarettir. Her mevsim diğer bir mevsimin zeminini oluşturur.

Yaprakların dökülüşü ağacın kuruduğu anlamına gelmez, bilakis yeniden doğuşun işareti olarak kabul edilmelidir. Kış mevsimleri topraktaki, ağaçlardaki fazlalıkları alır ve gelecek mevsimde yenilenmesini oluşturmayı amaçlar.

İnsan kendi üzerindeki fazlalıkları atmadığı kronikleşmiş alışkanlıklaını terketmediği sürece, yenilenmesi elbette mümkün değildir.
İçi bozuk yemek dolu bir tencereye temiz yemek katmak akıllıca bir durum değildir...

İçimizde, aklımızda, kalbimizde, duygularımızda  biriken kötü şeyleri görüp temizlemeden güzel şeyler koymaya çalışsak da bize faydası olmaz.

Zihinsel, ruhsal olarak arınmaya ihtiyacımız mutlaka vardır. Bu ihtiyacımızı giderebilmemiz için içimizdeki karanlığa ışık tutmalıyız..

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi