Tapusunu mu Aldın

Turan Demirci

26-12-2023 18:30

Advert

İş yerimizin önüne kimi zaman araçlar park eder. Aracın şoförü uyumlu biriyse; “On dakika işim var sonra çıkıcam” der; “Canınız sağ olsun” deriz.

Vatandaş aracıyla yanaştı, eşim, aynı mesleği yaptığımız bir arkadaşımız ve ben, kapıda bir konuda konuşuyoruz, bir yandan da malzeme getirecek bir arkadaş var onu bekliyoruz. Şoför park edince eşim ve arkadaş; “Birazdan araç gelecek uzun kalmazsınız değil mi?” diye sorunca, adam yarı açık camı daha da aşağı indirdi ve; “Yolun tapusunu mu aldınız?” dedi.

Bizimkiler agresifleşince, “Durun” dedim; “Durun, hiçbir şey söylemeyin.” Adam, bir bana baktı bir diğerlerine, sonra arabayı (zaten önünde üç araçlık boşluk vardı) ileriye çekti.

Bu sefer, eşim ve arkadaş bana döndü; “Neden böyle yaptın?” diye sorunca;

“Bakın dedim, her şey kağıt üzerinde yazmaz. Bir yerin veya bir şeyin resmi bir evrakla size ait olduğunun tescillenmesi, onu insani ilişkilerin üzerine çıkarak istediğiniz gibi kullanabileceğiniz anlamına gelmediği gibi, size ait olmaması da, birilerinin istediği gibi kullanacağı anlamına gelmez. İnsanlar arasında kağıtlarda yazmayan kurallar vardır.

Mesela, hoşgörü bunlardan biridir, hakkaniyet bir başkasıdır. O şahıs, buranın bir işyeri olduğunu gördü. Buraya park etmenin buranın işleyişine zarar verebileceğini de düşünebilecek bir yaşta, buna rağmen eğer; “Tapusunu mu aldın?”diyorsa, insanlığın ondaki karşılığı bir kağıttan ibarettir. O yüzden konuşmaya değmez.

Dünyada suçlu insan sayısı genel nüfusa göre çok azdır. Yasalar da, suç oluştuğunda devreye girecek hukuki kuralları içerir. Suçun dışında kalan veya suça gidişi engelleyen insan davranışlarını belirleyen ise, bin yıllardır insanlığın ortak kültür havuzunda toplanan ve kuşaklar aracılığıyla bir birine aktarılan insani değerlerdir. Bunlar, kağıt üzerinde yazmaz.

Bahçemizden yan komşunun bahçesine erik dalları uzuyor; ‘Eğer, size zararı varsa dalları kesebilirim ama isterseniz şöyle de yapabiliriz, sizin tarafa geçen dallardaki erikleri sizin çocuklar toplasın’ dediğimde komşu şaşkın bir şekilde yüzüme bakmış; ‘Kalsın, bir zararı yok’ demişti. İnsanlık, her şeye bir bedel biçtiği için ceddimizin “göz hakkı” dediği ve kağıt üzerinde yazmayan ancak hukuka göre ihlal edilirse suç unsuru olabilecek kimi hasletlerimizi zamanla kaybediyoruz.

Bugün haberler üzerinden hayatımızı en çok meşgul eden trafikte şiddet, aile içi şiddet, siyasette şiddet v.b gibi meselelerin altında yatan, aslında hukukun işlememesi değil kağıt üzerinde yazmayan insani ve ahlaki hukukun işlememesidir. Hukuk neticede suç oluştuktan sonra kağıt üzerindeki karşılığından yola çıkarak cezayı verir. Oysaki, kağıt üzerinde yazmayan insani değerler suçun oluşmasını engeller. Bugün de; “Suçun Önlenmesi” adı altında hukuk, “Hastalığın Önceden Teşhisi” adı altında sağlık sektörü, aslında bu hastalığa giden yolları kapatmaya çalışmıyor mu?

Sevginin, hoşgörünün, tevazunun olmadığı yerde şiddet yeşerir, nefret yeşerir. Bencillik bütün insani değerlerin üstüne çıkar. “Bunun parasını ben verdim, bana ait, istediğim gibi kullanırım, bu benim hakkım” diyen insan, aslında tehlikeli insandır. Çünkü sahiplenmenin sınırı yoktur ve bu karakterdeki insanların daha fazlasına sahip olması, insanlık için bir tehdittir. Zaten bugün dünyada şikayet ettiğimiz, daha doğrusu “iyi insanların” şikayet ettiği de, tam olarak bu zihniyetteki insanlardır.

Bir şeyin size ait olması “Onu istediğim gibi kullanırım” hakkını vermez. Sadece, insani değerler içinde kullanma hakkını verir. Çünkü hiçbir şey sonsuza kadar sizde kalmayacaktır. Mal, makam her zaman el değiştirir ve bu değişmeyen kurallardan biridir çünkü insan ve meta ömürlüdür. Ölüm gibi bir kısıtlamanın olduğu yerde sonsuzluktan bahsedilemez. İnsan egosu kimi gerçeklerin üstünü örtecek kadar insanın gözünü kamaştırabilir fakat hayat da hiç durmadan uyarılarını yapar. Bu uyarıları hissetmenin yolu ise, mantığın; benim yerim, senin yerin hiyerarşi dayatması yerine yüreğin hakkaniyet sesini duymaktır.

DİĞER YAZILARI Ama Hep Bizim Koyunlar 01-01-1970 03:00 İyilik Kazansın 01-01-1970 03:00 Cins... 01-01-1970 03:00 Hafife Alma 01-01-1970 03:00 Hepiniz Tarihe Geçeceksiniz 01-01-1970 03:00 Yapay Zeka Bard 01-01-1970 03:00 Bir Reklam Gidelim 01-01-1970 03:00 Şeker Gibi 01-01-1970 03:00 Seçim 01-01-1970 03:00 Basit 01-01-1970 03:00 Doğrunun Yanında Durmak 01-01-1970 03:00 Tansiyonum Çıktı 01-01-1970 03:00 Yön Tayini 01-01-1970 03:00 Zaman 01-01-1970 03:00 Doğru Müzik Henüz Çalmadı 01-01-1970 03:00 İlk Emir 01-01-1970 03:00 Köprü 01-01-1970 03:00 Eski Evler Renksiz Olur 01-01-1970 03:00 Uyum... 01-01-1970 03:00 Şahsiyet 01-01-1970 03:00 Sevmek Lazım 01-01-1970 03:00 Kural 01-01-1970 03:00 Ha Deyince Olmuyor 01-01-1970 03:00 Özlem 01-01-1970 03:00 Ben Yaparım Abi 01-01-1970 03:00 Çizgi 01-01-1970 03:00 Yaşamadan Öğrenemezsin 01-01-1970 03:00 Adam... 01-01-1970 03:00 Ver Paşam 01-01-1970 03:00 Elimizden Geldiğince 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Hiç Değişmiyor 01-01-1970 03:00 Çalmanın da Bir Adabı var 01-01-1970 03:00 Hacamat 01-01-1970 03:00 Güç... 01-01-1970 03:00 Ne Yazmalı? 01-01-1970 03:00 Bilgi mi Beceri mi? 01-01-1970 03:00 Kendini Değerlendir 01-01-1970 03:00 Yol... 01-01-1970 03:00 Gülümseyin 01-01-1970 03:00 Ekip İşi 01-01-1970 03:00 Ahlak mı Dediniz 01-01-1970 03:00 Sanal 01-01-1970 03:00 Kullanma Kılavuzu 01-01-1970 03:00 Klasik 01-01-1970 03:00 Başkasının yerine düşünme 01-01-1970 03:00 Geri vites 01-01-1970 03:00 Meydan Mustafa 01-01-1970 03:00 Okul mu?.. 01-01-1970 03:00 Enerji 01-01-1970 03:00 Profesyonel 01-01-1970 03:00 Çeşit 01-01-1970 03:00 Karar Ver 01-01-1970 03:00 Çıplak Gerçek 01-01-1970 03:00