Kural

Turan Demirci

17-09-2022 17:08

Advert

İçinde ukde kalmış. Okul yıllarındayken okuduğu sınıfın en iyi resim çizen öğrencilerinden biriymiş. Yine bir resim dersinde öğretmen portre bir resim isteyince arkadaşının resmini yapmış.
-Yaptığım resim o kadar güzel oldu o kadar güzel oldu ki tıpa tıp arkadaşıma benziyor her şey çok güzel ama öğretmen beğenmedi ve bütün sınıfa dönerek “evet bu resim güzel ama çizimde bir hata var” dedi:
-Neymiş hata?
-Resmi çizdiğim kağıda ortalayamamışım.
-Sonra ne oldu?
-Dedim ki hocam resim kağıdının altından biraz keselim resim zaten kağıdı ortalanır
-Hoca ne dedi?
-Ne diyecek, olmaz dedi…

Bu meseleyi diyebilirim ki onlarca defa anlatmıştır ve her seferinde de aynı sona bağlamıştır “resim kağıdını alttan biraz kesseydik resim ortalanacaktı”

Bu günkü düşünceme göre hiçbir çocuğun hayal dünyasını bozmaması gereken kurallar zihnimizi örseleyen birer mıh gibi orada durur. Onore edilmeyi beklerken büyük büyük akılların koyduğu kurallar yüzünden şevki kırılan, hayalleri un ufak edilen, sonraki hayatlarında yaşadıkları aşağılanmayı yüreklerinde taşımak zorunda kalan ve bundan hep şikayet eden binlerce insan tanıdım. Kimisi henüz farkında olmadığı bir bilginin, kimisi henüz yetemediği bir yeteneğin, kimisi aynı kulvarlarda koşamadığı insanların ulaştığı ama henüz kendinin ulaşamadığı bir eşitsizliğin birileri tarafından bir şiddet, bir tehdit olarak kendisine dayatılması yüzünden yetebildiği, ulaşabildiği ve eşitlendiği halde bir türlü üstünden atamadığı eziklikle hayatlarını yaşamaya devam ediyor.

Kimisi bunu sadece bir hayıflanma ile geçiştirirken, kimileri bunu bir öç almaya dönüştürüyor. İnanıyorum ki bu gün dünyanın karanlık yüzünde yaşayan ve başkalarının hayatlarını karartmak için çabalayan insanların yüreklerine bu intikam tohumları çocukluklarında atıldı ve bu gün bu çocuklar ellerine geçirdikleri fırsatlarla o günlerin intikamını alıyor.

İki tane komşu çocuğu iş yerime gelip biraz ilerideki eski gecekonduda oturan bir ailenin çocuklarını şikayet ediyorlar:
-O Çingene çocukları bize taş attı.
-Neden onlara 'Çingene' diyorsunuz?
-Çünkü onlar Çingene…

Anlıyorum ki büyüklerden duydukları bir alışkanlıkla bunu söylüyorlar. Aslında bahsi geçen çocuklar başka bir şehirden buraya gelmişler ve ekonomik durumları da iyi değil. Bu yüzden giyim kuşamları, yaşadıkları ortam mahallenin yapısına biraz uzak o yüzden çocuklar bir alışkanlıkla bu nitelemeyi yapıyorlar. Yanılgılarını çocuklara bir örnekle anlatmaya çalışıyorum:
-Sizin babanızın arabası var mı?
-Yok
-Niye yok?
İkisi de yoksunluğun yüzlerinde yarattığı o tuhaf gülüşle gözlerini aşağı eğerek:
-Çünkü o kadar paramız yok.
-O çocukların da temiz kıyafet alacak ve iyi bir evde oturacak parası yok, onlar sizi arabanız yok diye aşağılıyor mu?

Resim kağıdına ortalanamamış ama güzel bir çalışmanın bir sınıfın önünde aşağılamaya dönüştürülmesiyle kılık kıyafetinden, alım gücünün yetersizliğinden dolayı aşağılanan çocukların bir birinden ne farkı var? Bin yıllardır beyazı siyaha, güçlüyü güçsüze, zengini fakire karşı kışkırtan sadece bulundukları pozisyonlar mıdır? Zannetmiyorum…

Bu sadece bir övünme duygusuyla açıklanamaz. Bunun altında aşağılanma duygusunun veya aşağılanma durumuna düşmemek için veya düşmüşlerin kendinden sonrakileri sürekli güçlü olmaya itmeleriyle alakalı olmalı. Yani baskın duygu övünme gibi görünüyor ama bana göre asıl baskın duygu zihindeki “kötü” algısıyla kötü diye adlandırdığının durumuna düşme korkusu. Buna birde aşağılanmayı eklediğinizde işte o aşağıladığınız çocuklar güce ulaştıklarında korkularını bastırmak için aşağılayanlara dönüşüyor.

Bana göre hiçbir kural insandan önemli olmamalıdır. Kaldı ki her zaman“insanın olmadığı yerde kural neye yarar” derim. Burada kuralsız bir dünyadan bahsetmiyorum. İnsan duygusunun hele de bir çocuğun dünyasının önüne geçen ve onu yok sayan kurallardan bahsediyorum. Evrensel yasalar bellidir ve insan vicdanıyla da son derece uyumludur. Problem nerede mi çıkar?

Hepimizin aslında birer çocuk olduğumuz gerçeğini unuttuğumuzda çıkar…


 

DİĞER YAZILARI Ama Hep Bizim Koyunlar 01-01-1970 03:00 İyilik Kazansın 01-01-1970 03:00 Cins... 01-01-1970 03:00 Hafife Alma 01-01-1970 03:00 Hepiniz Tarihe Geçeceksiniz 01-01-1970 03:00 Tapusunu mu Aldın 01-01-1970 03:00 Yapay Zeka Bard 01-01-1970 03:00 Bir Reklam Gidelim 01-01-1970 03:00 Şeker Gibi 01-01-1970 03:00 Seçim 01-01-1970 03:00 Basit 01-01-1970 03:00 Doğrunun Yanında Durmak 01-01-1970 03:00 Tansiyonum Çıktı 01-01-1970 03:00 Yön Tayini 01-01-1970 03:00 Zaman 01-01-1970 03:00 Doğru Müzik Henüz Çalmadı 01-01-1970 03:00 İlk Emir 01-01-1970 03:00 Köprü 01-01-1970 03:00 Eski Evler Renksiz Olur 01-01-1970 03:00 Uyum... 01-01-1970 03:00 Şahsiyet 01-01-1970 03:00 Sevmek Lazım 01-01-1970 03:00 Ha Deyince Olmuyor 01-01-1970 03:00 Özlem 01-01-1970 03:00 Ben Yaparım Abi 01-01-1970 03:00 Çizgi 01-01-1970 03:00 Yaşamadan Öğrenemezsin 01-01-1970 03:00 Adam... 01-01-1970 03:00 Ver Paşam 01-01-1970 03:00 Elimizden Geldiğince 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Hiç Değişmiyor 01-01-1970 03:00 Çalmanın da Bir Adabı var 01-01-1970 03:00 Hacamat 01-01-1970 03:00 Güç... 01-01-1970 03:00 Ne Yazmalı? 01-01-1970 03:00 Bilgi mi Beceri mi? 01-01-1970 03:00 Kendini Değerlendir 01-01-1970 03:00 Yol... 01-01-1970 03:00 Gülümseyin 01-01-1970 03:00 Ekip İşi 01-01-1970 03:00 Ahlak mı Dediniz 01-01-1970 03:00 Sanal 01-01-1970 03:00 Kullanma Kılavuzu 01-01-1970 03:00 Klasik 01-01-1970 03:00 Başkasının yerine düşünme 01-01-1970 03:00 Geri vites 01-01-1970 03:00 Meydan Mustafa 01-01-1970 03:00 Okul mu?.. 01-01-1970 03:00 Enerji 01-01-1970 03:00 Profesyonel 01-01-1970 03:00 Çeşit 01-01-1970 03:00 Karar Ver 01-01-1970 03:00 Çıplak Gerçek 01-01-1970 03:00